İşte bunun önemli olabilme sebebi.
Bilim insanları, cinsiyetler arasında yeni bir farklılık keşfetti: kadınların beyinleri, belirli bölgeler boyunca kan akışı bakımından erkeklerin beyinlerinden daha etkin gibi görünüyor.
Bu durum, kadınların daha akıllı veya daha derin düşünen insanlar şeklinde sınıflandırılabileceği anlamına gelmiyor, fakat Alzheimer ve Parkinson gibi beyin hastalıklarını tedavi etme ve bu tedavileri cinsiyete dayalı olarak uyumlu hale getirme konusunda bize ipuçları verebilir.
Kaliforniya’daki Amen Klinikleri’nden bir takım, beyin boyunca kan akışını takip etmek için özel olarak tasarlanmış SPECT (Tekil Foton Yayım Hesaplamalı Tomografi) teknolojisi ile gerçekleştirilen 46.034 beyin taramasına baktı.
Bir miktar tartışmalı üne sahip meşhur bir psikiyatr olan baş araştırmacı Daniel Amen şöyle söylüyor: “Bu çalışma, cinsiyete dayalı beyin farklılıklarını anlamaya yardımcı olması bakımından çok önemli.”
“Erkekler ve kadınlar arasında belirlediğimiz ölçülebilir farklılıklar, Alzheimer hastalığı gibi beyin bozuklukları konusunda cinsiyete dayalı tehlikeyi anlamak için önemli.”
Taramalar, beyin hem dinlenme halindeyken hem de belirli bir göreve odaklanmışken, 119 sağlıklı gönüllünün yanısıra psikiyatrik durumlara sahip 26.683 hastayı kapsadı.
Kadınların beyinlerinin kan akışı bakımından önemli oranda daha etkin olduğunun bulunduğu bölgeler, dürtüleri kontrol etmeye ve odağı korumaya yardımcı olan prefrontal korteks ile ruh halini ve anksiyeteyi idare eden limbik veya duygusal beyin bölgeleriydi.
Araştırmacılar bu durumun, örneğin kadınların erkeklere göre genelde neden daha empatik ve sezgisel olduklarının düşünüldüğünü (gerçi bu etkinin kapsamı değişiyor) ve ayrıca anksiyete sorunlarına sahip olma tehlikelerinin neden daha yüksek olduğunu açıklayabileceğini öne sürüyor.
Kadınlar önemli oranda daha yüksek depresyon ve anksiyete bozukluklarına sahipken, erkekler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (ADHD) konusunda daha fazla tehlike altında ve hapsi boylamaları çok daha muhtemel. SPECT taramaları, bu farklılıkların bazılarını açıklayabilir.
Kadınların beyinlerinde genel olarak daha fazla kan akışı olsa da, erkek beyinleri, beynin görsel ve eşgüdüm merkezleri de dahil olmak üzere belirli bölgelerde daha fazla kan akışına sahipti.
Bu farklar, nihayet Alzheimer ve Parkinson tehlikesinin erkekler ve kadınlar arasında neden farklı olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Sebebin bir kısmı, beynin en derin yapılarından bazılarının erkek beyninde daha hızlı yaşlanması olabilir gibi görünüyor.
Daha yüksek olan bu faaliyetin tam olarak ne anlama geldiği, bilim insanlarına göre tamamen belirgin değil ve muhtemelen söz konusu beyin bölgesine bağlı.
Sinirbilim blogcusu Neuroskeptic, Discover Magazine dergisinde şöyle açıklıyor: “Bu sonuçlar, kadınların beyinlerinin daha aktif olduğu veya kadınların beyinlerini daha fazla kullandıkları anlamına gelmiyor.”
“Tüm bildiğimiz, kadın beynindeki kan damarları boyunca daha fazla kan aktığı. Bu konuda pek çok muhtemel açıklama olabilir.”
Artmış haldeki kan akışının ve bununla birlikte giden ilave oksijenin, daha iyi beyin işlevine yol açtığı düşünülüyor (bu olmadan, beyin ölür), fakat bilim insanları bu özel çalışmada, bulguların hatalı çalışan beyinleri anlamamıza nasıl yardımcı olabileceği üzerine odaklanıyorlar.
“SPECT gibi işlevsel nörogörüntüleme araçlarını kullanmak, gelecekte kesin beyin tedavisi ilaçları geliştirmek için gerekli,” diyor Amen.
Bulgular Journal of Alzheimer’s Disease bülteninde yayınlandı.
ScienceAlert