Küresel bir salgın sırasında, hayat gerçek üstü bir nitelik kazanıyor. Sosyal medyaya her an her yerden erişilebilmesi ve koronavirüs haberlerinin yağmur gibi yağmasıyla, endişeli olan insanlar daha da çok kaygıya kapılıyor.
Bu yüzden, bu zor zamanlarda insanları cesaretlendirip, onlara ümit vereceğini düşündüğümüz; son zamanlarda çıkan bazı dikkate değer bilim haberlerini bir araya getirdik.
1. CRISPR, genetik körlüğü tedavi etmek amacıyla ilk kez kullanıldı
Oregon Sağlık & Bilim Enstitüsü’nde çalışan cerrahlar, dünyada ilk defa CRISPR gen düzenleme yöntemini kullanarak; çocukluğun erken dönemlerinde körlüğe sebebiyet veren nadir bir genetik durum olan Leber konjenital amorozisini tedavi etmeye çalıştılar.
Deneyin sonuçların henüz belli olmasa da; deney, CRISPR yönteminin kullanıldığı tıbbi araştırmalara bir yenisini ekliyor. Bu yöntem ile tedavi aranan hastalıklar arasında Huntington hastalığı, uçuk, HIV ve bazı kanser tiplerine yönelik bağışıklık terapisi bulunuyor.
Bunun gibi güçlü bir aracın, tıbbi araştırmacıların emrinde olduğu bir zamanda yaşamak; muhakkak iyi bir haber niteliği taşıyor.
2. Svalbard şehrindeki Kutup tohum deposuna 60.000 tohum örneği daha eklendi
Şubat ayında, Norveç’in Svalbard takımadalarında yer alan bir dağın içerisine yerleştirilmiş Svalbard Küresel Tohum Deposu’na, 60.000 tohum örneğinden oluşan dev bir stok eklendi. Bunların arasında, yerli bir Amerikan kabilesinin emanet ettiği ilk ata yadigarı tohum da yer alıyor.
Bu güvenli mahsul bankasına yatırılan tohumların artış göstermesi, biyolojik çeşitlilik ve gıda güvenliğinin muhtemel kaybı konusunda dünya çapında artan endişeleri yansıtıyor. Ancak bu faaliyetler, gelecekteki nesiller için yerine getirdiğimiz güzel bir sorumluluğu da temsil ediyor.
3. Muhtemel bir evrensel grip aşısı, bazı önemli testleri geçti
Gribe sebep olan virüs soyları, şekil değiştiren şeyler. Onlara karşı bağışıklık geliştirsek de, sürekli bizi atlatıyorlar; bu yüzden, hastalığın önüne geçmek için her yıl grip aşısı olmamız gerekiyor. Ancak bu bile birçok insanın grip olmasını önleyemiyor. Çünkü grip aşıları, o sene görülmesi en muhtemel olan üç ya da dört virüse göre yapılıyor. ‘Evrensel’ bir grip aşısı, bu yarışta bize büyük bir üstünlük sağlayabilir. Üstelik şimdi, bu konuda gerçekten umut veren bir adayımız bulunuyor.
FLU-v adı verilen bu aşı, 1. ve 2. aşama kilinik deneyleri başarıyla geçmiş ve insan deneklerde güvenli olduğunu göstermiş. Aşının, en az altı ay süren bağışıklık tepkisini harekete geçirdiği bulunmuş. Sonraki aşama deneylerin sonuçlarını görmek için sabırsızlanıyoruz.
4. Bilim insanları, kırmızı-yeşil renk körlüğünü düzeltebilen lensler icat etti
Yeni bir lens tipi, yeşil ve kırmızı tonları ayırt etmekte zorlanan insanlardaki renk tayfı sınırlamasını düzeltebilir.
Bu muhteşem teknoloji, zekice tasarlanan bazı güneş gözlüklerinde zaten bulunuyor. Yakında ise insanlar, buna kontakt lens biçiminde ve çok kullanışlı bir şekilde ulaşabilirler.
5. Bir hastanın HIV’den ‘kurtulduğu’ açıklandı; üstelik bu ilk değil
Araştırmacılar, şimdiye kadar ikinci defa görülen bir olayda; HIV virüsü taşıyan bir hastanın iyileştiğini duyurmuşlar. Özel bir tür kök hücre terapisi geçiren hastanın kanında, geleneksel tedavi sona erdikten 30 ay sonra bile enfeksiyon izine rastlanmamış.
Bu başarı, genelleştirilmiş bir tedaviyi temsil etmiyor ancak hastanın, bu deneysel tedavinin uygulanmasını mümkün kılan bir lösemi tipi de olduğundan; tıp biliminde gerçek bir devrim niteliği taşıyor ve bilim insanlarının, sınırları daha önce hiç olmadığı kadar zorlayabildiğini gösteriyor.
6. Niue, dünyanın ilk ‘Karanlık Gök Ülkesi’ unvanını kazandı
Pasifik’in güneyinde bulunan ufak bir ülke olan Niue, geçenlerde benzersiz bir onura nail olmuş. Ada, resmî olarak Uluslararası Karanlık Gök Bölgesi olmaya hak kazanan ilk ülke olmuş.
Bu onay, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Uluslararası Karanlık Gök Birliği (IDA) tarafından veriliyor. Kuruluşun görev tanımı ise, yapay ışık kirliliğiyle bozulmamış ve gece vakti doğal biçimde karanlık olan çevreleri korumak şeklinde belirtiliyor.
İster hayvanlar üzerinde olsun, ister bitkiler ya da insan sağlığı üzerinde; ışık kirliliğinin olumsuz etkilerini gösteren bir sürü bilimsel araştırma bulunuyor. Bu onur ise; gece vakti gerçekten karanlık olan bir gökyüzü aramanın, hiç olmadığı kadar önemli olduğunu vurguluyor.
7. Hidrojen yakıtı üretiminde, 25 kat daha verimli olan temiz bir yöntem bulundu
Hidrojen yakıtı, etrafımızda yer alan ve daha fazla umut vadeden salımsız seçeneklerden birisi; tabi çılgın miktarlarda enerji girişine ihtiyaç duymadan, ucuz şekilde üretirsek.
Şimdiyse bir araştırma takımı, tam da bunu yapmayı başarmış ve içerisinde ışık ile özel bir pas türünün de yer aldığı birkaç temel bileşen kullanarak, hidrojen üreten bir yöntem geliştirmiş. Yapılan yeni çalışma, bu yöntemin mevcut yöntemlere göre 25 kat daha fazla hidrojen verdiğini gösteriyor.
8. Yenilenebilir enerjiyi depolamanın harika bir yolu var ve ihtiyacımız olan teknoloji elimizde
Sürdürülebilirlikten bahsedince; yenilenebilir enerjinin yaygın biçimde benimsenmesi önündeki en büyük engellerden birisi de, geniş ölçekli depolama sorunu şeklinde varlığını sürdürüyor. Ancak bu sorunun harika bir çözümü var: Pompaj depolamalı termoelektrik. Bu yaklaşımda elektrik, bir motor yardımıyla ısıya dönüştürülüp depolanıyor ve ihtiyaç duyulduğunda yeniden elektriğe çevriliyor.
Belli coğrafî koşulların gerektiği pompaj depolamalı hidroelektrikten farklı olarak; bu depolama türü pek çok yere kurulabiliyor ve termodinamik ilkeler kullanılarak, elektrik ısı biçiminde depolanıyor. En iyi kısmı ise, öncü tesislerde şimdiden deneniyor olması.
9. İklim değişikliğinden Güneş’i sorumlu tutan kusurlu bir makale geri çekildi
2019 yılının Haziran ayında garip bir makale, Scientific Reports bülteninde yayınlandıktan sonra tartışma yaratmıştı. Bilimsel camia, hemen konuya yönelik endişelerini dile getirmişti. Makalede, antropojenik (insan kaynaklı) küresel ısınmanın gerçek sebebinin Güneş’in hareketleri olduğu iddia edilmişti.
Şimdiyse o meşhur bilim bülteninin editörleri, bu bilimsel kaydı düzeltti ve makaledeki hataları açıklayan bir geri çekme ihbarnamesi yayınladı. Bu durum; doğru olmayan bir şey bile başlangıçta hakem denetiminden kaçsa da, bilimsel sürecin halen hatayı telafi edecek kadar sıkı olduğunu gösteriyor. Bu büyüleyici vakanın tamamını buradan okuyabilirsiniz.
10. Şu an iklim değişikliğini yavaşlatabilecek 76 çözümümüz var
Kâr amacı gütmeyen Project Drawdown kuruluşunun yayındığı yeni bir rapor; eğer iklim değişikliğini yavaşlatmak istersek, dünyanın elinde halihazırda 76 tane çözüm olduğunu belirtiyor. Enerji üretim araçlarımızı değiştirmekten, gıda israfını azaltmaya ve kadınları güçlendirmeye kadar değişen bu stratejiler, bütün sektörlere uzanıyor.
Dahası; bu çözümler, aslında mevcut durumu sürdürmekten (veya ‘bir şey yapmamaktan’) daha ucuz. Project Drawdown; eğer bu 76 çözümü hayata geçirirsek, iklimin vereceği hasardan ve kirlilikle ilişkili sağlık masraflarından yaklaşık 144 trilyon dolara kadar tasarruf yapabileceğimizi söylüyor. Herkese söyleyin; bunu yapabiliriz.
Yazar: Signe Dean/ScienceAlert. Çeviri: Ozan Zaloğlu.