Carina nebulasına (bulutsu) ait bu görüntü, sadece tozları, iyonlaşmış gazları ve yıldızları gösteriyor. Fakat arka ayakları üzerinde duran bir köpek size bakıyor olabilir. Sinirbilimciler, bu gibi şeyler görmeyi “paredolya” olarak adlandırıyorlar. İnsanlar rastgele uyaranları, aşina oldukları nesneler şeklinde yorumlama eğilimi gösteriyor. Bu yüzden bazen, bulutların şeklini bir gülümseme gibi algılıyorlar ya da Ay’ı insan gibi görüyorlar.
Toronto Üniversitesi’nde gelişimsel sinirbilimci olan Kang Lee, paredolyaya beyindeki iki bölümün sebep olduğunu söylüyor. Beynin görsel sistemindeki bir bölge olan iğsi yüz alanı, özellikle bir çehreye tepki olarak faaliyete geçiyor. Alt ön girus bölgesi, görsel sisteme bir nesnenin nasıl yabancı görünüp de hâlâ tanınabileceğini söylüyor. Bunun sonucunda, hiçbiri var olmayan yüz ifadelerini görme eğilimi ortaya çıkabiliyor.
Araştırmacılar, rastgele şekilleri profillere dönüştüren bu sinir dansını hâlâ kesin olarak tespit edebilmiş değil. Fakat insanların hem evrimsel olarak, hem de yıllar boyunca süregelen bireysel pratikler yoluyla, sürekli düşünmeden gerçekleştirdiğimiz bu şekil tanıma işinde böylesi bir beceri geliştirmiş olması muhtemel.
Lee her yerde bardak tespit ediyor. Fakat herkes aynı derecede paredolya yaşamıyor; bazı insanlar bu tür şeyleri çok zor görebiliyor. Eğer gerçekte olmayan yüzler görürseniz, telaşlanmayın: Kesin başkaları da görüyordur.
Nicole Wetsman/Popular Science. Ç: O.