Sürü Bağışıklığı Nedir?

0
Ben Hasty/MediaNews Group/Reading Eagle/Getty Images

Sürü bağışıklığı (veya toplum bağışıklığı) bir popülasyonun, bir hastalığa karşı onun dolaşmasını önleyecek kadar bağışıklık kazandığı noktayı tanımlıyor. Manchester Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bu terimi ilk defa 1923 yılında; hayvanlardan (fare) oluşan bir denek sürüsünün tamamının, sürünün her üyesi bağışıklık kazanmamış olsa bile bir hastalığa karşı nasıl bağışıklı olabileceğini tarif etmek için icat etmişler.

Sürü bağışıklığına ulaşmak için en güvenilir yol, yaygın şekilde aşılama yapılması. İngiltere’deki East Anglia Üniversitesi’nde profesör ve Dünya Sağlık Örgütü’nde enfeksiyon önleme kurulu üyesi olan Paul Hunter şöyle söylüyor: “Sürü bağışıklığı kavramı, bütünüyle şu sorudan ortaya çıkıyor: Bir hastalığın kökünü kazımak için bir popülasyondaki kaç insanı aşılamanız gerekiyor?”

Fakat sürü bağışıklığına ulaşmak, çoğu zaman bundan daha karmaşık ve her zaman mümkün değil; özellikle de, COVID-19’a sebep olan ve aşısı henüz bulunmayan yeni koronavirüs söz konusu olduğunda. Mayo Kliniği’nin Aşı Araştırma Grubu başkanı Gregory Poland, “Sürü bağışıklığı, virüsün ötesinde çeşitli etmenler içeriyor” diyor.

Bir hastalığın popülasyonda daha fazla insana bulaşmaması için kaç kişinin bu hastalığa bağışıklı hale gelmesi gerektiğini hesaplamak, nispeten kolay. İlk önce, patojenin R0 değeri hesaplanıyor. Yani hasta birisinin hastalığı bulaştırdığı kişi sayısı. Bu rakamın 1’e çekilmesi gerekiyor. Henüz erken olsa da, yeni koronavirüsün R0 değerinin 3 civarı olduğu düşünülüyor. Kızamığın R0 değeri 15. Kızamıkta sürü bağışıklığı, 15 kişiden 14’ü hastalığa bağışıklı olunca devreye giriyor. COVID-19 için ise üç kişiden ikisinin bağışıklı olması muhtemelen yeterli.

Joshua A. Krisch/Live Science. Ç: O.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz