Portekiz’de gençler üzerinde yapılan yeni bir çalışma; bir kişinin akıllı telefonundan uzak kaldığında hissettiği telaş duygularının, genel eksiklik ve aşağılık hisleriyle bağlantılı olabileceğini öne sürüyor.
Computers in Human Behavior Reports bülteninin en son sayısında yayımlanan çalışma, insanların telefonları olmadığında kendilerini endişeli ve kaygılı hissetmesinin cinsiyetle ilgili olmadığını da gösteriyor. Fakat bu şekilde hisseden insanlar, gündelik yaşamlarında daha kaygılı ve obsesif kompulsif olmaya daha yatkın olabilirler.
Çalışmanın yazarlarından ve Ohio State Üniversitesi’nin eğitimsel çalışmalar bölümünde yardımcı profesör olan Ana-Paula Correia, “İşte bunlar, ‘olamaz, telefonumu evde unuttum’ düşüncesinin oluşturduğu korku ve telaş hisleri” diyor.
Çalışma, Correia’nın önceki araştırmasına dayanıyor. O araştırmada ise bireylerin akıllı telefonlarına olan bağlılıklarının değerlendirildiği bir anket hazırlanmış ve ‘nomofobi’ terimi araştırılmış; yani, kişinin akıllı telefondan uzak kalma korkusu. Amerikan Psikiyatri Derneği, nomofobiyi bir teşhis biçiminde tanıyor.
Araştırmada katılımcılar akıllı telefonlarını her gün ne kadar fazla kullanırsa, telefonları olmadığında o kadar stres yaşadıklarını belirtmişler.
Araştırmacılar ayrıca; katılımcılar takıntı-dürtü (obsesyon-kompulsiyon) yönünden ne kadar fazla puan almışsa, bu kişilerin telefonsuz kalmaktan da o kadar çok korktuklarını keşfetmiş.
Laura Arenschield/Ohio State Üniversitesi. Ç: O.
