Betelgeuse‘in ışığında meydana gelen son dalgalanmaların ardından gökbilimciler, yıldızın en önemli özelliklerini titiz bir şekilde incelemiş ve bazı şaşırtıcı bulgularla gelmişler.
Ulusal Avustralya Üniversitesi’nde çalışan bilim insanlarının önderliğindeki araştırma takımına göre bu sonuçlar, sevgili kızıl devimiz hakkındaki bazı önemli bilgileri değiştiriyor.
Macaristan’daki Konkoly Gözlemevinde çalışan gökbilimci Laszlo Molnar, “Betelgeuse’in gerçek fiziksel boyutu biraz gizemli kalmış; yapılan ilk çalışmalar, Jüpiter’in yörüngesinden büyük olabileceğini öne sürmüştü” diyor.
“Bizim sonuçlarımız, Betelgeuse’in bunun sadece üçte ikisine kadar uzandığını ve çevresinin, Güneş’in 750 katı olduğunu söylüyor.”
Betelgeuse’in planını yüksek isabetle çıkarmak biraz zor olmuş. Ders kitaplarında gösterilen ve nispeten pürüzsüz bir küre şeklinde, düzgün biçimde dönen yıldız görüntüsünü unutun. Daha çok; hayal meyal kenarları olan, titreyen bir lekeye benzeyen bir görüntü hayal edin.
1920 yılında yıldızın ışık dalgaları arasındaki girişim kalıpları kullanılarak, 47 miliyaysaniyeye (arcsec) yakın bir açısal çap bulunmuş; yani, Betelgeuse ışığının gökyüzündeki genişliği.
Yaklaşık 180 ışık yılı olduğu varsayılan bir mesafeye dayalı olarak; kızıl yıldızın başlangıçta Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin iki buçuk katı civarı bir çapa sahip olduğu düşünülmüş.
Yıldızın boyutu, o zamandan bu yana pek çok defa ölçülmeye çalışılmış.
Yeni hesaplara göre yıldız, bizden 530 ışık yılı uzakta duruyor.
Çalışmaya önderlik eden ve UAÜ’de gökbilimci olan Meridith Joyce, “Yıldız şu an çekirdeğinde helyum yakıyor, yani patlamasına daha çok var” diyor. “Bir patlamadan 100.000 yıl öncesine bakıyor olabiliriz.”
Mike McRae/ScienceAlert. Ç: O.
