Biyolojik veya sirkadiyen saatimiz, tüm bedensel işlemlerimizi doğal aydınlık ve karanlık döngüleriyle eşzamanlı hale getiriyor. Dolayısıyla bu saatin bozulması, vücudumuza zarar veriyor. Aslında bazı çalışmalar, sirkadiyen ritimlerin uyku mahrumiyeti, jet lag ya da vardiyalı çalışmayla bozulduğu zaman; prostat kanseri de dahil olmak üzere bazı kanserlerin görülme oranının arttığını söylüyor. Prostat kanseri, ABD’li erkeklerde kanserden kaynaklı en büyük ikinci ölüm sebebi. Jefferson Üniversitesi Sidney Kimmel Kanser Merkezi’nde çalışan araştırmacılar, prostat kanseri için yeni tedavi hedefleri geliştirmeye yönelik bu acil ihtiyaç doğrultusunda sirkadiyen ritmini araştırmış ve saat geni CRY-1’in, kanserin ilerleyişinde beklenmedik bir rol oynadığını keşfetmişler. Çalışma, 15 Ocak’ta Nature Communications bülteninde yayımlandı.
Çalışmanın kıdemli yazarı Karen Knudsen şöyle açıklıyor: “İnsan kanser verilerini analiz ettiğimizde, Sirkadiyen etmen CRY-1’in son evre prostat kanserlerini artırdığını ve olumsuz sonuçlarla güçlü bağlantılar taşıdığını keşfettik. Fakat CRY-1’in insanlarda görülen kanserlerde oynadığı rol araştırılmamıştı.”
Prostat kanserinde yaygın şekilde kullanılan bir tedavi, androjen hormonunun ve/veya androjen almacının baskılanmasını kapsıyor çünkü prostat tümörleri, gelişmek ve ileri kansere dönüşmek için androjenlere ihtiyaç duyuyor. ABD ve Avrupa’daki ortaklarıyla çalışan araştırmacılar, CRY-1’in hastalardan alınan prostat tümör dokusundaki androjen almacıyla tetiklendiğini ve bu durumun, insan dokusunda gözlenen yüksek CRY-1 seviyelerini kısmen açıkladığını keşfetmişler.
Karuna Meda/Thomas Jefferson Üniversitesi. Ç: O.