İnce parçacıklı hava kirliliği ile maküler bozulma arasında bağlantının bulunan büyük bir çalışmaya göre hava kirliliği, hayatın sonraki dönemlerinde görme becerisini etkileyebilir. Maküler bozulma, geri döndürülemez körlüğe yol açabilen ve yaşa bağlı olan bir göz hastalığı.
Elde edilen bulgular, hava kirliliğinin sağlığımıza birçok şekilde zarar verebildiğini gösteren açık bir hatırlatıcı niteliğinde; yeni araştırma her ne kadar başlangıç aşamasında olsa da…
Çalışmanın yazarları, makalelerinde şöyle aktarıyor: “Bulgularımız, çevredeki hava kirliliğinin zararlı etkilerine yönelik giderek artan kanıtlara yenilerini ekliyor; çevredeki hava kirliliğine nispeten düşük seviyede maruz kalınsa bile…”
Hava kirliliği, pek çok insanın kurtulamadığı küresel bir sorun. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünya nüfusunun yüzde 90’ından fazlasının, hava kalitesinin sağlık açısından tehlike sergileyen kirleticiler için belirlenen sınırları aştığı yerlerde yaşadığını tahmin ediyor.
Halk sağlığı açısından kötü hava kalitesine yönelik en büyük endişeler; ince parçacıklı maddeler (toz, küt ve daha fazlası), yer seviyesindeki ozon, nitrojen dioksit, sülfür dioksit ile motorlu taşıtlardan, ağır sanayiden ve odunların yanmasından çıkan diğer gazlar etrafında yoğunlaşıyor.
Kısaca PM2,5 şeklinde adlandırılan ince parçacıklar özellikle endişe verici. Boyutları 2,5 mikrometreden küçük olan bu mikroskobik parçacıklar, akciğerlerin derinliklerine kadar gidebiliyor ve kan dolaşımına girerek vücut çapında iltihaplanmaya sebep olabiliyor.
Kirleticilere böyle tekrarlı şekilde maruz kalmak, insanların göz ve boğazını tahriş edebiliyor ve nefes almakta zorlanmalarına sebep olabiliyor. Ortamdaki hava kirliliği, bunların dışında kronik obstrüktif akciğer hastalığından kaynaklı ölümlerin yüzde 43’ünden ve akciğer kanseri, kalp hastalığı ya da inme kaynaklı tüm ölümlerin çeyreğinden fazlasından sorumlu.
Clare Watson/ScienceAlert. Ç: O.