Bilim insanları CRISPR’ın temel mimarisini düzenleyerek, yöntemin erişim alanını genomun ötesine ve epigenoma ulaşacak kadar genişletmeyi başarmışlar. (DNA’ya tutunan ve genlerin ne zaman, nerede açılıp kapatılacağını kontrol eden protein ve ufak moleküllere epigenom deniyor.)
San Francisco – California Üniversitesi ve Whitehead Enstitüsü’nde çalışan araştırmacılar, 9 Nisan’da Cell bülteninde yayımlanan makalede CRISPR’a dayanan ve “CRISPRoff” adı verilen yeni bir aracı tarif ediyorlar. Araç, insan hücrelerindeki neredeyse tüm genleri, genetik kodu hiç değiştirmeden kapatmayı sağlıyor. Araştırmacılar ayrıca bir gen kapatıldığında, yine aynı makalede tarif edilen tamamlayıcı CRISPRon aracıyla tekrar açılmadığı sürece hücre soyundaki yüzlerce nesil boyunca atıl kaldığını da gösteriyor.
Epigenom, virüs enfeksiyonundan kansere kadar pek çok hastalıkta merkezi bir rol oynadığından, CRISPRoff teknolojisi günün birinde güçlü epigenetik tedavilerin geliştirilmesine yol açabilir. Üstelik bu yaklaşım DNA’da herhangi bir düzenleme gerektirmediğinden, genomda istenmeyen ve zararlı olabilecek değişimler meydana getirdiği bilinen geleneksel CRISPR terapilerine göre muhtemelen daha güvenli.
SFCÜ Helen Diller Kapsamlı Aile Kanser Merkezi’nde çalışan ve yeni makalenin eş yazarı olan Profesör Luke Gilbert şöyle aktarıyor: “Genetik ve hücresel terapiler tıbbın geleceğini teşkil ettiğinden, genomun kalıcı şekilde değiştirilmesi konusunda muhtemel güvenlik endişeleri bulunuyor. Bu yüzden biz, hastalıkların tedavisinde CRISPR’ı kullanmanın farklı yollarını bulmaya çalışıyoruz.”
Jason Alvarez/San Francisco – California Üniversitesi. Ç: O.