Konuşurken çok sayıda kas çalışıyor. Bu sebeple konuşmak biraz yorucu olabilir. Fredonia – New York Üniversitesi’nde çalışan konuşma ve dil bozuklukları uzmanı Bridget Russell, 1998 yılında yayımlanan bir çalışmada araştırmaya katılan kişilerden sessiz, normal sesle ve yüksek sesle konuşmalarını istemiş. Bu esnada da deneklerin nefes alıp verme hızlarını, oksijen tüketimlerini ve harcadıkları enerji miktarını ölçmüş. Devamlı ve normal konuşmanın sessizce oturmaktan daha yorucu olmadığını keşfeden Russell, sessiz ve yüksek sesle konuşmanın normal solunuma engel olduğunu bulmuş. Denekler arasında bu durumdan en çok etkilenenler, yüksek sesle bir şey okuyan erkekler olmuş ve bu kişiler yüzde 20 daha fazla oksijen tüketmişler.
Elde edilen sonuçlar, diğer canlı türlerinde yapılan ölçümler ile tutarlılık gösteriyor. Utah Üniversitesi’nde fizyolog olan Franz Goller, kuşlardaki ötüşün enerji maliyetleri üzerinde araştırma yapmış ve ötmenin yorucu olabileceğini düşünmüş: Bir kanarya 30 saniyelik dönemlerde ötüyor ve bu ötüşler, saniyede onlarca defa hızlı “mini soluma” gerektiren karmaşık şakımalarla dolu. Fakat Goller benzer ses davranışları sergileyen zebra ispinozlarıyla deney yaptığında, kuşların metabolik hızlarının ötüş sırasında sadece yüzde 5 ila 35 oranında arttığını keşfetmiş. Bu sonuca göre bir kuş için ötmek, hemen hemen tüy temizlemek kadar yorucu. Goller, insanlar açısından bu durumun yolda yürümeye benzediğini söylüyor.
Ayrıca, tekrarlandığı zaman kolay bir iş bile zor olabilir. “Bir şeye günde 3.000 kuruş harcarsanız, o şey 3.000 kuruştur” diyor Goller. “Bir öğretmen olarak, bütün gün konuşunca tükeniyorum.”
Yazar: Daniel Engber/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
Konusurken musclus masseter ve musclus temporalus gibi kaslar calisir