Yeni çalışmada yürütülen birden fazla deney, belli tipte bilgilerin işler hafızaya hiç girmediğini gösteriyor.
E-postanızın şifresini değiştirdiğiniz zaman, otomatik şekilde oluşturulan anlamsız rakam ve harflerin yer aldığı geçici şifreyi muhtemelen hatırlamazsınız. Yeni ve kalıcı bir şifre belirlemeden önce, oturum açmak için yazarken dikkat edersiniz sadece.
İnsanların dikkat etmesi gereken fakat gelecekte ihtiyaç duyulmayan bu tür bilgilerin işler hafızaya girip girmediği bilinmiyor. Çin’deki Zhejiang Üniversitesinde çalışan araştırmacılar da bu gizemi çözmek istemiş. Bilim insanları yaptıkları birden fazla deneyde, insan beyninde bu tür bilgilerin akılda kalmasını önleyen mekanizmaların olabileceğini keşfetmişler. Araştırmacıların dört gün önce Science Advances bülteninde yayımlanan çalışması, insanların kasıtlı olarak görmezden geldikleri bilgileri, bir kez dikkat ettikleri fakat gelecekte ihtiyaç duymayı beklemedikleri bilgi türünden daha fazla hatırlayabileceklerini gösteriyor.
Davranışsal psikoloji alanında çalışan araştırmacı eş yazar Hui Chen, “Beyinlerimiz, düşündüğümüzden çok daha seçici görünüyor” diyor. Chen, insanlar detaylara çok dikkat etseler bile bu detayların kaybolabileceğini açıklıyor.
Bu tür detayların işler hafızaya (beyinde geçici bilgi tutulan yer) girip girmediğini test etmek isteyen araştırma takımı, katılımcıların hafızasını test eden çeşitli deneyler yürütmüş. Bilim insanları bu deneylerde deneklere, ya dikkat etmeleri ya da görmezden gelmeleri söylenen bilgiler sunmuşlar. Örneğin araştırmacılar katılımcılara renkli şekiller göstererek, şeklin görmezden gelinip renge dikkat edilmesini söylemişler.
Daha sonra hızlı bir şekilde birden fazla teste tabi tutulan katılımcıların tam olarak ne hatırladıkları değerlendirilmiş. Testlerden birinde, dört şekil görüntüsünde yer alan eğik bir çizgiyi bulmaları istenmiş fakat bir görüntünün ya rengi veya şekli ya da hem rengi hem de şekli, başlangıçta gösterilenle aynıymış. Bilim insanları, daha önce yürütülen araştırmalardan katılımcının işler hafızasındaki herhangi bir özelliğin dikkat dağıtacağını ve katılımcıların aradıkları eğik çizgiyi bulana kadar geçen süreyi artıracağını biliyormuş. Yapılan bir diğer testte ise deneklere aynı şekil gösterilmiş ve rengin değişip değişmediği sorulmuş.
Bunun sonucunda insanların dikkati dağılmış ve görmezden gelmeleri istenen şeyi (şekil), dikkat etmeleri söylenen şeyden daha iyi hatırlamışlar. Sonuçların tekrarlanıp tekrarlanamadığını görmek amacıyla farklı örnek boyutları kullanan, göz hareketlerini kaydeden ve daha fazlasını yapan bilim insanları, testlerin altı değişik halini uygulamış.
“Çalışmamız, insanların şekilleri otomatik olarak işler hafızaya kaydettiğini gösteriyor” diyor Chen. Dahasıysa insanlar, renk gibi dikkat etmeleri söylenen önemli özellikleri işler hafızalarına depolamamış.
Chen, bulguların uygulama bakımından iki şekilde sonuç doğurabileceğini açıklıyor: Bunlardan birincisine göre; TSSB’si bulunan insanlarda uygulanan pek çok tedavide, olayların düşünülmeyerek unutulmasına yardımcı olunmaya çalışılıyor. Fakat bu çalışma, anılara bir miktar dikkat göstermenin tedavi yönünden incelenmeye değer olabileceğini akla getiriyor. İkincisi ise araştırma, görgü tanıklığı ve görgü tanıklığındaki olası yanlışlıklar üzerine süregelen tartışmalara katkıda bulunuyor. Bunlar arasında, bireylerin dikkat etmeleri istendiği zaman anıları tam olarak ne kadar iyi hatırladıklarının titizlikle analiz edilmesi de yer alıyor.
“Yaptığımız çalışmalar, özellikle detaylar ve bilgi yönünden olmak üzere hafıza konusunda çok dikkatli olmamız gerektiğini söylüyor çünkü beynimiz çok ama çok seçici davranıyor” diyor Chen.
Beyniniz, şifre kodlarından oluşan o geçici karakterleri hatırlamıyor olabilir ancak zannettiğinizden daha fazlasını hatırlıyor.
Yazar: Margo Milanowski/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.