Boyun ağrısından bağımlılığa kadar değişen çeşitli olumsuz sonuçlardan akıllı telefonları sorumlu tutuyoruz. Şimdiyse Ruhr – Bochum Üniversitesi Zihin Sağlığı Araştırma ve Tedavi Merkezinde çalışan Psikolog Dr. Julia Brailovskaya ve ekibi, akıllı telefonlar olmadığında hayatımızın daha iyi olup olmadığını belirlemeye koyulmuş. Diğer bir ifadeyle, her gün ne kadar az akıllı telefon kullanırsak o kadar iyi olduğunu merak etmişler. Bu doğrultuda yaklaşık 200 katılımcı toplayan araştırmacılar, deneklerin akıllı telefonlarını bir hafta boyunca hiç kullanmamaları, günlük kullanım miktarlarını bir saat azaltmaları ya da eskisi gibi kullanmaya devam etmeleri durumunda neler olduğunu incelemişler. Bulgular, kullanım süresini azaltan kişilerin uzun vadede en iyi sonuçları sergilediğini ortaya koymuş. Araştırma iki hafta önce Journal of Experimental Psychology bülteninde yayımlandı.
Günde ortalama üç saati aşkın süreyi akıllı telefon ekranlarına yapışık halde geçiriyoruz. Arama motorunda bir şey arıyor, adres bakıyor, e-postaları veya hava durumunu kontrol ediyor, alışveriş yapıyor, haber okuyor, film izliyor, sosyal medyada geziyoruz. Tüm bunların bizim için iyi bir şey olmadığından şüphelenmek mantıklı görünüyor. Yapılan çalışmalar, akıllı telefon kullanımının fiziksel faaliyetin azalması, obezlik, boyun ağrısı, performansın düşmesi ve bağımlılık benzeri davranış gibi sorunlarla bağlantılı olduğunu gösteriyor. “Akıllı telefon hem bir nimet hem de bir bela” diyor Julia Brailovskaya.
Brailovskaya bulguları şu şekilde özetliyor: “Akıllı telefondan hem tamamen vazgeçmenin hem de günlük kullanım oranını bir saat azaltmanın, katılımcıların yaşam şekli ve sağlığı üzerinde olumlu etkiler meydana getirdiğini bulduk. Kullanım süresini azaltan grupta, bu etkiler çok daha uzun sürdü ve bu grup, telefondan uzak duran gruba göre daha istikrarlıydı.”
Deney kapsamında yapılan bu bir haftalık müdahale, katılımcıların alışkanlıklarını uzun vadeli şekilde değiştirmiş: Telefondan uzak duran grup, deneyin bitiminden dört ay sonra bile akıllı telefonlarını günde ortalama 38 dakika daha az kullanmış. Deney sırasında akıllı telefonlarıyla günde bir saat az zaman geçiren grup ise dört ayın sonunda günde 45 dakika daha az telefon kullanmış. Hayattan duyulan memnuniyet ve fiziksel yönden aktif olunarak geçirilen süre de artış göstermiş. Depresyon ve anksiyete belirtilerinin yanısıra nikotin tüketiminde de azalma olduğu görülmüş. Brailovskaya sözlerini şöyle bitiriyor: “Kendinizi daha iyi hissetmek için akıllı telefondan tümüyle vazgeçmenize gerek yok. Uygun bir günlük kullanım miktarı olabilir.”
Yazar: Meike Drießen/Ruhr – Bochum Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.