“Kendine bir macera atışı ver!” Bu cümle, bir adamın vücuduna enjekte edilmiş, küçültülmüş, suda batabilen bir kapsül hakkındaki 80’ler filmi Innerspace’in (İçimde Biri Var) reklam sloganıydı. Gülünç, değil mi? Görünen o ki, teknoloji, filmin çılgın temasının en azından bir kısmını yakalıyor. İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nden mühendisler, bir gün insan vücuduna enjekte edilerek kanser hücrelerine ilaç iletebileceklerini hatta yerleştirebileceklerini söyledikleri mikroskobik roket geliştirdiler.
“Şimdiye kadar sıvı içerisinde (insan serumu dahil) yüzmesi için tasarlanan ufacık roketler oldu ama bu yeni mikro-roketler daha küçük, daha güvenli ve daha az maliyetli.” dedi proje danışmanı Xiubo Zhao Popular Science’a. Bu ufak roketlerin itkilerinin arkasındaki sır ise roketlerin sıvı ipeği bir enzimle karıştıran mürekkep püskürtmeli bir 3B yazıcı kullanılarak oluşturulmaları. Enzimle doldurulmuş yapı bir sıvıya hidrojen peroksitle birlikte yerleştirildiğinde enzim, minik aracı ileri süren oksijen baloncukları yaratarak tepkimeye girer. Araştırmacılar roketin yörüngesini enzimin konumunu değiştirerek kontrol edebildiler.
Zhao, diğer minyatür roketlerin genellikle polistiren taneler, karbon nanotüpler veya metaller -insan dokusuna çok da iyi gelmeyen maddeler- kullanılarak oluşturulduğunu söyledi. Ama Zhao’nun takımının mikro-roketinin ipek ve enzim yapısı biyolojik açıdan uyumlu. Bu yüzden, mikro-roketler, Dünya’nın yörüngesini uzay atıkları ile dolduran makro-roketlerden farklı olarak vücudumuzda biyolojik olarak kolayca çözünebilir.
Innerspace hayranları için kötü haber: Mikro-roketler ilk kullanım için yeterince hazır değil. Roketlerin itkisini yaratmak için kullanılan hidrojen peroksit yakıtı insanlar için zehirli. “Ve bütün bu oksijen baloncuklarını da vücudunuzda istemezsiniz.” diyor Zhao.
Ve roketlerin çapı 100 mikron (yaklaşık olarak insan saç teli genişliğinde) olsa da bu hala bir insana enjekte edilebilmek için çok büyük, diyor Zhao, çünkü bir yere sıkışarak sıkıntı yaratabilir. 3B yazıcı teknolojisi daha da ufak (belki de nano) roketler yapılmasını sağladığında canlı içine fırlatılan roketler muhtemelen sorunsuz bir şekilde çalışacaktır.
Zhao, “O zamana kadar mikro-roketlerin insan vücudu dışında, kan örneklerinde kanser hücrelerinin test edilmesi gibi uygulamaları olabilir.” diyor. Kanda gezici kanser hücreleri bulmak zor olabilir çünkü her bir milyar hücrede sadece birkaç tane bulunabilir. “Bir milyar insan olduğunu ve bunlardan on tanesinin suçlu ve aranıyor olduğunu düşünün.” diyor Zhao. “Onları bulmak zordur, değil mi? Ama etrafı bir arabayla turlarsanız onları bulmak daha kolay olabilir.” Benzer şekilde, mikro-roketler kan örneğinin içinde gezinerek kaçak hücrelerin izini sürebilir. Henüz vücudumuzun içine fırlatılamasa da yakın gelecekte mikro-roketlere çok önemli görevler düşebilir.
Araştırma sonuçları Small dergisinde yayınlandı.
Sercan Sin
Çevirenin ellerine sağlıkk