Kısa Cevap: Uçucu olmasındandır.,
Partnerinize sarımsaklı bir yemek yedikten sonra dişlerini iki defa fırçaladığına yemin etse bile sarımsak kokusunun geçmediğini söyleyebilirsiniz.
Bunun nedeni kıyılmış veya ezilmiş sarımsak (normalde yediğimiz şekilde) hassas olan koku alma sistemimize buharlaşabilen dört sülfür bileşiğini yayar.
En büyük suçlu diğerlerinden daha yavaş metabolize olan ve bu sayede vücutta daha uzun süre yüksek konsantrasyonda kalan allil metil sulfittir. Midede sindirildikten sonra sarımsağın potansiyel bileşikleri dolaşım sistemine geçer ve akciğerlere giderken buharlaşmaya başlarlar. Bunun sonucu da tabii ki; kötü nefestir.
Doktorlar bu olayı ilk kez 1936’da rapor ettiler. Besleme tüpüyle sarımsak çorbası verilen hastanın nefesi, sarımsak ağza hiç temas etmediği halde saatler sonra bile sarımsak kokusu hissedilmeye devam etmiştir.
Ohio State Üniversitesi’nde gıda bilimlerinde profesor olan ve 2014’te Food Science dergisinde uçucu kükürt maddeleri ile çeşitli yiyeceklerin nasıl tepki verdiği hakkındaki bir makalenin yazarı olan Sheryl Barringer “Sarımsak tüketiminden yirmi dört saat sonra bile sarımsağın kokusunu alabilirsiniz” diyor.
Buharlaşma porlardan dışarı salınım şeklinde de olduğundan aynı zamanda sarımsak aromalı terleyebilirsiniz. (Aynı durum güçlü baharatlar ve diğer uçucu, metabolizasyonu yavaş olan allil bileşiklerini tükettiğinizde de olabilir.)
Barringer; bu hoşa gitmeyen bileşiklerin gücünü ve etki sürelerini azaltmak için sarımsaklı yemekten sonra elma yenmesinin veya çiğ nane çiğnenmesinin etkili olacağını söylüyor. Polifenolik bileşiklerin buharlaşabilen sarımsak bileşiklerinin etkisini ortadan kaldırdığı da kanıtlanmıştır. Yemekle beraber maydanoz yemek veya süt içmek sarımsak kokusundan kurtulmada yeşil çay ve limon suyunun olacağı gibi yardımcı olacaktır.
Dişleri fırçalama ve diş ipi ipi ile temizleme sarımsak kokusunun giderilmesinde çok önemlidir. Barringer bu konuda ‘’Eğer ağızda arkada bir yerde sıkışmış küçük bir partikül kalmışsa bile, sarımsak kokmaya devam edersiniz’’ demiştir.
Çeviren: Merve Gültan