Neden Bazı İnsanlar Kilo Almadan Abur Cubur Yiyebiliyorlar?

1

 

Herkes şu elemanı bilir: kendi bira payından daha fazlasını kafaya dikebilen, bütün bir pepperoni pizzayı tıkınan, bir dondurma kapan ve sonraki sabah bir çöreği çalıştıran, bunların hepsini de bir kilo almadan yapan biri.

Bu sırada diğerleri, salatalarını hazırlarken soğuk kanlılığını korur, indirimli içki saatinde hafif bir şeye bağlı kalır, ve belki, belki kendilerine birkaç parça şeker ikram eder, koşu bandındaki o havalı 30 dakikanın, tartıyı kontrol altında tutacağı konusunda ümitli olurlar.

Hayırdır? Herkes aynı kalori alımı kurallarıyla oynamıyor mu?

Tam olarak değil. Yeni bir çalışma, insanların vücutlarının aynı yiyeceğe çok farklı şekillerde cevap verdiğini öne sürüyor. Yani, yiyeceğin metabolizma üzerinde sahip olduğu etki ölçütlerinden en az bir tanesi (glisemik indeks, veya bir yiyeceğin kan şekerini etkileme şekli) önceden düşünüldüğü kadar güvenilir değil. Ayrıca eğer glisemik indeks hatalıysa ve yiyecekler herkeste aynı kan şekeri tepkisini ortaya çıkarmıyorsa, bu durum, çok fazla besin tavsiyesinin neden tutmadığını açıklamaya yardımcı olabilir.

Kolombiya Üniversitesi Tıp Merkezi’nin Kilo Kontrol Merkezi müdürü olan Judith Korner şöyle söylüyor: “Eğer tam olarak aynı beslenme düzenini verdiğiniz iki insan varsa, bunlar ille de aynı kiloda olmazlar. Ne kadar fazla tüketim yapabildikleri konusunda genetik bir temel bulunmaktadır.”

İşte, bel çevrelerinde en hafif bir değişim görmeden istedikleri her lanet şeyi yiyen bu arkadaşlara olan şeyler.

İyi genleri var

Normalde sağlıklı olan beslenme düzeninizden saptığınızda, vücudunuzun görünüş şeklinden memnun olmuyor musunuz? Anne ve babanızı suçlayın. Dr. Korner, genetiğin sizin “ayar noktanızı”, vücudunuzun sürdürmek için uğraştığı ağırlığı programladığını söylüyor. Bazı insanlar 22 VKİ’lik bir ayar noktasına sahip olabilirken, diğerleri, genleri ve hormonlarına dayalı olarak 28 veya 30’luk bir VKİ sürdürme eğiliminde olurlar.

Korner şöyle devam ediyor: “Eğer o ayar noktasını değiştirmeye çalışırsanız, vücudunuz kesinlikle buna karşı savaşacaktır. İnce veya obez, herhangi bir ölçüdeki insanları aldığınız ve onları yetersiz beslediğiniz zaman, vücutlarında onları asıl kilolarına geri getirmeye çalışan değişimlerin gerçekleştiği çalışmalar yapıldı. Bu diğer şekilde de oluyor; vücut, bu kişileri ayar noktasına geri getirmek için o fazladan besini yakmaya çalışıyor.”

Oturup günde üç öğün fast food yiyen şu cılız arkadaş, onun vücudu, kiloyu doğal olarak uzakta tutmak için gereken şeyi yapıyor. Ancak daha yüksek bir ayar noktasına sahip olan insanlar, tartıdaki o rakamı düşük tutmak için vücutlarıyla devamlı bir savaş halinde oluyorlar.

Korner şöyle diyor: “Birçok insan kilo verebilir, fakat o kiloyu uzak tutmak için mücadele etmek çok zordur. Vücudunuz, o kiloyu geri almak için size karşı çalışarak açlık sinyallerini yükseltir, metabolizmayı yavaşlatır, daha yüksek olan o kiloya sizi geri döndürmek için her şeyi yapar.”

Metabolizmaları çok hızlı seviyelerde

Kilo alma formülü gayet basittir: yaktığınızdan daha fazla kalori tüketin, ve bunun tersi. Fakat günlük olarak ne kadar fazla kalori yaktığınız, spor salonunda harcanan saatlerden çok daha fazla, sizin metabolizmanıza bağlıdır. Aslında, nefes alıp verme ve kan dolaşımı gibi temel işlevler, günlük olarak yaktığınız kalorilerin yaklaşık dörtte üçüne tekabül eder ve bu temel metabolik hızı genetiğiniz belirler.

“[Eğer arkadaşınız] gerçekten sizden çok daha fazla kalori alıyorsa, o halde onun metabolizması muhtemelen daha hızlıdır ve vücudu kalorileri çok, çok daha hızlı harcar. Muhtemelen bu şekilde doğmuştur,” diyor Dr. Korner. “[Bu bir nevi] bazı insanların mavi gözlerle doğması ve bazılarının kahverengi gözlerle doğması gibidir.”

Korner’a göre yaş, vücudun tüketimi, cinsiyet ve fiziksel faaliyet seviyeleri de metabolik hızları etkiler, fakat genetik en büyük etmendir. İstediği şeyi yiyen o arkadaşınız, sizden habersiz haftada beş gün gizlice spor salonuna gidiyor olabilir… veya o abur cuburu sadece televizyon karşısında zaman geçirerek yakıyor olabilirler. Kimse hayatın adil olduğunu söylemedi.

Enerji bakımından daha az yoğun besinler yiyorlar

Bir kilogram marul, bir kilogram kızarmış tavuk ile aynı ağırlıkta olabilir, fakat vücut üzerinde kesinlikle aynı etkiye sahip değiller. Müzmin olarak zayıf olan ve sürekli yiyen o arkadaş, aslında düşündüğünüzden daha az kalori içeren besinler tüketiyor olabilir.

“Birisi çok yiyor gibi görünebilir, belki önlerinde devasa bir tabak vardır, fakat tabakta fasulye salatası, tavuk olup, salata sosu olmayabilir. Sadece çiğniyor, çiğniyor ve çiğniyor gibi görünebilirler, fakat yedikleri şey daha az enerji içeriyordur.”

Kilo almadan istedikleri her şeyi yediklerini söyleyen insanlar vardır; ve yalan söylemiyorlar. Bu durum size kızarmış tavuk, hamburger ve kremalı pasta ziyafetlerini hatırlatabilse de, bu kişilerin damak zevkleri daha az kalori içeren besinleri tercih edip, çok daha büyük bir miktarda yemek yemelerine olanak sağlıyor olabilir.

Muhtemelen aslında o kadar fazla yemiyorlardır

Gerçek, her zaman göründüğü gibi değildir. İnsanlar, arkadaşlarıyla dışarı çıktıklarında daha fazla yemeye ve kendilerine sevdikleri yiyeceği yeme izni vermeye yatkındırlar, kalori hesaplarına lanet olsun. Arkadaşınızın dün gece, sizin altı ayda yediğiniz tavuk nugetlarından daha fazlasını yediğini gördüyseniz bile, her zamanki beslenme düzenleri muhtemelen daha ılımlıdır.

“Bence bu abartılıyor. İstedikleri şeyi yiyor olabilirler, fakat tükettikleri kalori sayısı muhtemelen çok fazla değil. Eğer bir günde binlerce kalori yemeye başlarlarsa, bence kilo alırlar,” diyor Korner.

Korner, bu durumun tersinin de doğru olduğunu söylüyor. Kalorileri kısıtladıklarını fakat tartının hâlâ yerinden oynadığını görmediklerini iddia eden hastalar görmüş. Diyet algıları muhtemelen devre dışı.

“Eğer yemek günlüklerine bakarsanız, bir granola kalıbı görürsünüz ve hasta muhtemelen bunun sağlıklı olduğunu düşünmüştür fakat sözde sağlıklı olan bu granola kalıbındaki kalori sayısının epey fazla olduğunu farketmemiştir. Yaktığınızdan daha az kalori almak ve kilo vermemek termodinamik olarak imkansızdır.”

Sözün özü, yiyecekler herkesi farklı şekillerde etkiler. Bazı insanların gluten alerjisi vardır, diğerleri en ufak siyah çikolata karesi ile bir şeker açlığını yatıştırabilir ve birkaç şanslı kişi görünüşe göre bir fili beslemeye yetecek kadar kalori yiyebilir fakat bir fil gibi bile görünmez. En iyi beslenme düzeni, başkasının planı değil, daima sizin için işe yarayandır.

 

 

 

Thrillist

1 Yorum

  1. Kesinlikle öyle gerçektende mesela bir arkadaşım var her tenefüs tost yiyor günde 2 3 tane çikolata yiyor google ülker çikolata gibi. Ama hiç kilo almıyor.
    Hani bazende yiyip kilo alanlar ama hiç değişmeyenler vardır ya işte onlara gıcık kapıyorum..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz