Dünyanın, iklim değişikliğini ele almaya yönelik planları yeniden düşünmesi gerekiyor.
Siyasetbilimci Joshua S. Goldstein ve enerji mühendisi Staffan A. Qvist, geçtiğimiz haftalarda böyle bir iddia ortaya attı. İkili, The Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan bir deneme yazısında; güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynakları kullanarak, küresel iklim sorununu yeterince hızlı şekilde ele alamayacağımızı iddia ediyor.
Yine de bu uzmanlara göre, iklim felâketinden kaçınmanın geçerli bir yolu var. Bu yol ise büyük oranda nükleer enerjiden geçiyor.
Bütün ülkeler, yenilenebilir enerjiyi dünya lideri olan Almanya kadar hızlı bir şekilde hayata geçirse bile, küresel temiz elektrik hedefinin yalnızca beşte birine ulaşabiliyoruz.
Goldstein ile Qvist’e göre bu hızda gitsek bile, gezegeni karbondan tamamen arındırmak için 150 yıl gerekiyor. Fakat çok sayıda iklimbilimci, iklim açısından bardağı taşıran son damlaya sadece otuz yıl kaldığını tahmin ediyor.
Üstelik, rüzgar ve güneş enerjisini daha hızlı bir oranda hayata geçirebilsek bile; bunların her ikisi de geniş arazi dilimleri gerektiren ve kararsız olan enerji kaynakları.
“Dünyanın; çok hızlı bir şekilde devasa ölçeğe çıkarılabilen, hava koşulları ne olursa olsun günün her saati güvenilir bir şekilde güç sağlayan ve karbonsuz olan bir elektrik kaynağına ihtiyacı var; üstelik bunların hepsini de, elektrik üretimine ayrılan toplam yüzölçümünü artırmadan yapması gerekiyor”
“Nükleer enerji, tüm bu gereksinimleri karşılıyor.”
Goldstein ile Qvist’e göre, nükleer enerjiye yönelik yanlış korkular yüzünden nükleer enerjinin büyümesi durmuş. İnsanlar nükleer enerjiyi düşündükleri zaman, Çernobil felâketini ve radyoaktif atığı düşünüyorlar.
Ancak Çernobil felâketinin sonucunda ölen insanların sayısı (ki uzmanlar bunun, 60 yıl içindeki tek ölümcül nükleer güç kazası olduğunu iddia ediyor); nükleer olmayan diğer endüstriyel kazaların sonucunda ölenlerin sayısının yanında sönük kalıyor.
Nükleer enerjinin ürettiği atık miktarı, kömür ve diğer yakıtların oluşturduğu ve eşit derecede zararlı olan atık miktarına göre çok daha az.
Uzman ikili, şöyle iddia ediyor: “Bir Amerikalının bütün hayatı boyunca kullandığı elektriği üreten nükleer enerji, uzun vadede bir soda şişesine sığacak miktarda atık üretir”
Onlara göre, nükleer enerjinin damgasını ortadan kaldırmamız ve onu, iklim felâketinden hızlı ve geniş şekilde kaçınmaya yönelik sürdürülen gayretlere dahil etmemiz gerekiyormuş.
Goldstein ile Qvist, “Akla yatkın olan tek strateji bu” diyor.
Futurism
Dünya’nın Enerji Sistemlerini Tamamen Değiştirmek İçin 363 Yıl Daha Gerekiyor
İşte Karbon Ayakizinizi Azaltmak İçin Gerçekten Yapmanız Gerekenler
Yine de güneş ve rüzgar enerjisinden vazgeçilmemeli, gelecekte yeni gelişen teknolojilerle daha derli toplu ve ve verimli enerji sınıfına gireceklerdir. Kısa vade de soğuk füzyon enerjisin de başarıya ulaşılabilirse, nükleer enerjiye gerek kalmayabilir.