Daha Fazla Mantar Yemeniz İçin 4 Sebep

0
Mantarlar, en azından lezzetli. Fotoğraf: Pixabay/Pexels

En sevdiğimiz spor üreten yapı olan mantarlar, söylenenlere göre bir takım olağanüstü iyileştirici özelliklere sahip. Mantarların sağlığa faydalı yönlerini araştırdığınızda, kanserden kalp hastalığına kadar her şeyi nasıl önleyebildiklerine dair sayfalarca bilgiyle karşılaşırsınız.

Fakat bilinçli bir okur olarak, bu anlatılanların ne kadarının doğru olduğunu merak edebilirsiniz. Her zaman mantar yemeli miyiz, yoksa mantarın faydaları fazla mı abartılıyor? Bilimin içine daldık ve mantarlarınızı yemeniz için dört muhteşem sebep bulduk.

Az miktarda vegan D vitamini kaynağından biri (bir nevi)

Gerekli miktarda D vitamini almak için haftada üç kez, 10 ila 15 dakika güneş ışığı görmeniz gerekiyor. Fakat D vitamini seviyeniz hâlâ düşükse, gıda kaynaklarıyla takviye yapabilirsiniz. Tek sorun, hepsinin hayvanlardan geliyor olması. Yağlı balıklar (veya balık karaciğer yağı) ve güçlendirilmiş süt ürünleri, temel D vitamini depoları. Bazı mısır gevrekleri de D vitamini takviyesi içeriyor fakat pek yeterli gelmiyorlar. Diğer taraftan mantarlar, doğal şekilde ve bol miktarda D vitamini üretiyor. Yapılan bir çalışmada 100 gram mantarın, günlük dozunuzun yüzde 50 ila 100 kadarını sağladığı gösterilmiş. Sadece bir sorun var: D vitaminini, morötesi ışığa maruz kalırlarsa üretiyorlar. Mantarların D vitamini içeriğine yönelik yapılan çalışmalara göre, taze mantarların bol miktarda morötesi ışığa maruz kalmış olması gerekiyor. Fakat piyasada satılan pek çok mantar karanlıkta yetiştiriliyor ve sonrasında kapalı konteynerlerde naklediliyor. Fakat bazı büyük yetiştiriciler, mahsullerine kasıtlı olarak ışık tutuyor.

İçi lif dolu ve yağ oranı düşük

Pek çok mantar türü, ağırlık olarak en az yüzde 50 karbonhidrat barındırıyor (birçoğu 60 ya da 70’in çok üzerinde). Karbonhidratları nişastalı ve sağlıksız şeyler olarak düşünsek de, mantarların içinde bulunan karbonhidratların çoğu esasında lif. Bir mantarın hücreleri, her türden sindirilmeyen karbonhidrat içerebilir. Bunlara besinsel lif deniyor ve bu lif, bağırsağınızdaki sağlıklı mikropları besliyor.

Bonus olarak selenyum, bakır, niyasin, fosfor ve potasyum gibi diğer besinleri de içeriyorlar; tüm bu elementler (ufak miktarlarda) sağlığınız için önemli. Mantarların pişirilmesi, bu besinlerin sızmasına yardımcı oluyor. Dolayısıyla, mantarları çiğnemeden önce tavada karıştırın.

Kanser, kalp hastalığı ve nörodejeneratif hastalıkları uzak tutmaya yardımcı olabilirler (fakat kesin değil)

Mantarlar ile hastalıklar arasında bağlantılar bulunduğunu iddia eden bir miktar çalışma var. Bu çalışmalardan bazılarında, mantar yiyen kişilerde kanser veya kalp hastalığının daha az görüldüğü belirtilirken; diğerlerinde ise mantarlardan izole edilen belirli besinlerin laboratuvardaki hücreleri nasıl etkilediğine bakılıyor. Örneğin çeşitli bileşenler iltihap karşıtı özellikler sergilerken, diğerlerinin de tümörler ile savaşıp sinir sistemini koruduğu söyleniyor. Yakın zaman önce yapılan bir araştırmada mantar tüketimi, ileri yaşlardaki algısal zayıflamanın azalmasıyla bağlantılanmış.

Fakat bu iddialar sağlam kanıtlardan yoksun. Bu gibi çalışmalara yönelik yapılan bir meta analizde, araştırmaların çoğunlukla yetersiz tasarlandığı, ufak örnek boyutları olduğu, çalışmanın tekrarlanamadığı ve sıkıntılı istatistikler barındırdığı belirlenmiş. Yazarlar, bu mantar çalışmalarında aktarılan sonuçlardan insanlar için çıkarım yapmanın makul olmadığını belirtiyor ve mantarlı besinlerin sağlığımıza gerçekten faydalı olup olmadığını araştırmak için daha iyi klinik deneyler gerektiğini söylüyorlar.

Geleneksel Çin tıbbında kullanılan mantarlara odaklanılan bir diğer analizde ise hem “hazırlanan ilaçların, insanlardaki hastalık tedavisinde etkili olduğunu destekleyen hiçbir bilimsel kanıt olmadığını” karar verilmiş; hem de mantara dayalı bitkisel ilaçlarda tehlikeli olabilecek kirletici maddelere karşı uyarıda bulunulmuş.

Daha fazla mantar yiyen insanlar ile sağlığın daha iyi olması arasında gördüğümüz ilişkiler, sadece ilişkiden ibaret olabilir. Tıpkı bolca yeşil yapraklı sebze yiyen veya günlük olarak kuruyemiş tüketeken insanlar gibi, bu kişiler de sadece genel olarak daha sağlıklı yaşıyor olabilirler. Belki mantarlar gerçekten yardım ediyordur. Belki de kanser veya Alzheimer’ı uzak tutmaya yardımcı olan kimyasallar içeriyorlardır. Ya da besleyici ve lifle dolu olduklarından; tüm bunlar, geniş çeşitlilikteki hastalıklara yakalanma tehlikesini azalttığını bildiğimiz sağlıklı beslenme tipinin bir parçasıdır.

Şimdilik kimse kesin olarak bilmiyor.

Lezzetliler

Durum şu ki, mantarlar kesinlikle besleyici ama ayrıca çok lezzetliler. Bir miktar soğan ve mantarı, biraz tereyağı ve bir tutam tuz ile soteleyin ve inkar etmeye çalışın. Ayrıca, kendiniz için mantar toplamanın dışında (lütfen yeterli eğitim almadan bunu yapmayın!), daha az mantar yemek için hiçbir sebep bulunmuyor. O halde yiyin. Mantarları daha fazla yemek için ille de beyin plaklarını uzaklaştırmaları veya hücrelerinizi kanserden korumaları gerekmiyor. Unutmayın: Hiçbir besin, tek başına beslenme düzeninizi iyileştirmez veya bozmaz. Seviyorsanız yiyin, sevmiyorsanız da endişelenmeyin.

 

 

 

 

Yazar: Sara Chodosh/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz