Hamile kadınların neredeyse çeyreği; evlerinde, işte, bir arkadaşlarının ya da akrabalarının yanında pasif içici olduklarını söylüyor. Yapılan yeni bir araştırmaya göre bu durum, bebeklerde gelişim bozuklukları ve kanser tehlikesini artırabilecek epigenetik değişimler ile bağlantı sergiliyor. Epigenetik değişimler, genetik kodun kendisinde meydana gelen değişimlerden ziyade genlerin düzenlenme şekline ilişkin değişimleri kapsıyor.
Virginia Commonwealth Üniversitesi Massey Kanser Merkezi’nde çalışan araştırmacıların yürüttüğü ve 19 Mayıs’ta Environmental Health Perspectives bülteninde yayımlanan çalışma, hamilelik sırasındaki pasif içicilik ile doğumda ölçülen ve hastalıkla ilişkili genlerde meydana gelen epigenetik değişimleri birbirine bağlayan ilk araştırma. Sonuçlar, yetişkinlikte yaşanan pek çok hastalığın, gelişimin ilk dönemleri sırasında çevrede maruz kalınan etmenlerden (stres, yetersiz beslenme, kirlilik veya tütün dumanı gibi) kaynaklandığı görüşünü destekliyor.
VCÜ Massey Kanser Merkezi’nde Kanser Önleme ve Denetim programının geçici eş lideri ve popülasyon bilimi yardımcı başkanı olan baş yazar Bernard Fuemmeler, “Annelere genel olarak önerdiğimiz şey, dumana maruz kalmanın hiçbir seviyede güvenli olmaması” diyor. “Pasif içiciliğe maruz kalmaktan kaynaklanan düşük seviyelerde duman bile, hastalıkla ilişkili biyolojik güzergâhlarda bulunan epigenetik işaretleri etkiliyor. Bu durum, dumana maruz kalan herkesin sonradan bazı hastalıklar geçiren çocukları olacağı anlamına gelmiyor fakat tehlikenin yükselmesine katkıda bulunuyor.”
Virginia Commonwealth Üniversitesi. Ç: O.