Evrensel Alerji Tedavisine Bir Adım Daha Yaklaşıldı

1

EVET!

Başınıza bela olan şey ister saman nezlesi veya gıda alerjisi olsun, ister astım olsun, bağışıklık sistemimiz düzgün çalışmadığı zaman, bunun gerçek bir eziyet haline gelebileceği inkar edilemez.

İşte bu yüzden araştırmacıların, vücutlarımızı yer fıstığı veya polenler gibi zararsız nesneleri düşman yerine dost olarak tanımaya zorlayarak, kuramsal olarak bütün alerjilere son verebilecek bir sistem bulmuş olabileceklerini duymak çok heyecan verici.

Ne düşündüğünüzü biliyoruz, bu durum gerçek olmak için kulağa çok iyi geliyor değil mi? Çünkü bilim insanları, bağışıklık sistemimizin kedi tüyü veya polen gibi zararsız şeyleri görünce kendini kaybetmesini durdurmak için on yıllardır bir yol bulmaya çalışıyorlardı ve şimdiye kadar hiçbir şey gerçekten işe yaramamıştı.

Fakat bu yeni yaklaşım farklı. Araştırmacılar bağışıklık sistemini sakinleştirmek yerine, alerji yapan maddeleri bağışıklık sisteminin savunmasından gizlice geçirmek ve resmî olarak zararsız şekilde kabul edilmelerini sağlamak için nanoparçacıkları bir ‘Truva atı’ olarak kullandılar.

Araştırma şimdiye kadar sadece fareler üzerinde yapıldı ve pazara sunulmaya yaklaşması için daha pek çok onaydan geçmesi gerekiyor, bu yüzden henüz çok fazla heyecanlanmayın. Fakat zaten aynı yöntem, doğuştan olan bağışıklıklarla ilgili durumların tedavisi şeklinde klinik denemelere devam ediyor ve şimdiye kadar gerçekten umut vadediyor gibi görünüyor.

Şikago’daki Northwestern Üniversitesi’nden baş araştırmacı Stephen Miller şöyle konuşuyor: “Bu evrensel bir tedavi. Hangi alerjiyi ortadan kaldırmak istediğinize bağlı olarak, nanoparçacıkları saman nezlesi poleni veya bir yer fıstığı proteini ile doldurabilirsiniz.

“Bulgular, yaşamı tehdit eden solunum ve gıda alerjisi bulunan hastaları tedavi etmek ve muhtemelen ‘iyileştirmek’ için yeni, güvenli ve etkili bir uzun vadeli yöntem sunuyor. Bu, akciğer alerjisini tedavi etmek için yaşam boyu ilaç kullanımı ihtiyacını ortadan kaldırabilir.”

Belli ki, iş bakteri ile virüsleri uzak tutmaya geldiğinde, bağışıklık sistemimiz inanılmaz derecede önemli. Fakat bazen (henüz anlamadığımız sebeplerden dolayı) bağışık sistemi, yumurta ve köpek tüyü gibi zararsız bir şeyi düşman olarak algılıyor.

Bu durum, bağışıklık sisteminin bu alerji yapıcı maddelere karşı antikorları artırmasına neden olarak iltihaba, sümüğe ve alerjisi olanlarımızın aşina olduğu bütün korkunç şeylere yol açıyor. Üstelik çocukları küçük yaşta alerji yapıcı maddelere maruz bırakmak dışında bunun için yapabileceğimiz pek bir şey bulunmuyor.

Vücudun geri kalanına bir şeyin zararlı olduğunu söylemekten sorumlu olan bağışıklık sistemi şubesine. ‘doğuştan gelen bağışıklık sistemi’ adı veriliyor, fakat maalesef, alerji yapıcı bir madde ‘kötü’ olarak etiketlendiği zaman, bir daha asla bu doğuştan gelen bağışıklık sistemi ile tekrar görüşme şansı elde edemiyor.

Yani, siz onu bir şekilde gizlice içeri sokana kadar, ki bu takımın yapmış olduğu şey de bu.

Takım, FDA onaylı bir polimerden eriyebilen nanoparçacıklar geliştirdiler ve ardından, bunları yumurtalara alerjisi olan bir fareye şırınga etmeden önce yumurta proteini ile doldurdular.

Genelde bu fareler astım benzeri bir tepki geliştirirdi, fakat yumurta proteininin arkadaş görünümlü nanoparçacıklar içinde güvenli şekilde depolanması yüzünden, farelerin vücutları tepki vermedi.

Daha da güzeli, nanoparçacıklar daha sonra, kan akışında bulunan herhangi bir atığı ‘süpürmek’ ile görevli olan makrofajlar tarafından temizlendi. Üstelik bu makrofajlar doğuştan gelen bağışıklık sisteminin parçasıdırlar, yani bu demek oluyor ki, alerji yapıcı maddeler demek ki normal olarak işlenmişti.

Miller şöyle aktarıyor: “Süpürücü hücre, alerji yapıcı maddeyi veya antikoru bağışıklık sistemine ‘Endişeye gerek yok, bu buraya ait’ diyen bir şekilde sunuyor.” Ardından bağışıklık sistemi, bu alerji yapıcı maddeye uyguladığı saldırıyı kapatıyor ve normale geri dönüyor.

Tedaviden sonra fareler artık yumurtalara karşı alerjik bir tepki göstermedi ve bağışıklık sistemleri aslında daha güçlü hale geldi. Araştırmacılar şöyle açıklıyor: “Bu yöntem, alerjiye sebep olan tehlikeli Th2 T hücrelerini kapatıyor ve iyi, yatıştırıcı olan düzenleyici T hücrelerini yayıyor.”

Takım şimdi farelerde ve en sonunda insanlarda ileri denemeler yapmaya odaklandı. Hedef, bunun gıda alerjilerinden astıma ve saman nezlesine kadar herşeye karşı denendiğini görmek. Ayrı bir grup ise aynı yöntemin multipl skleroz (çoklu sertleşim) ve çölyak hastalığı gibi doğuştan olan bağışıklık sistemi durumlarına karşı kullanımına bakıyor.

Bu günlerde hem alerjilerdeki, hem de doğuştan bağışıklık sorunlarındaki hızlı artış göz önüne alındığında, bunun işe yaramasını kesinlikle istiyoruz.

Araştırma Proceedings of the National Academy of Sciences bülteninde yayınlandı.

ScienceAlert

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz