Gezegen ve Yıldızlar Söz Konusu Olduğunda, Armut Her Zaman Dibine Düşmüyor

0
3 boyutlu bir ötegezegen sistemi tasviri. Görüntü: Oorka/iStock

Gök biliminde uzun süredir, gezegenler ve ana yıldızları arasında bileşimsel bir bağlantı olduğu varsayılmış. Şimdiyse bir araştırma takımı, Bern Üniversitesi ve Zürih Üniversitesinde çalışan araştırmacıların da katkısıyla bu varsayımı hem destekleyen hem de ona kısmen karşı çıkan deneysel kanıtlar sunuyor.

Yıldızlar ve gezegenler, aynı evrensel gaz ve tozlardan oluşuyor. Bu oluşum sürecinde ise maddenin bir kısmı yoğunlaşarak kayalık gezegenleri meydana getiriyor. Geri kalanı da ya yıldız tarafından biriktiriliyor, ya da gazsı gezegenlerin parçası haline geliyor. Yıldızlar ve gezegenlerinin bileşimleri arasında bir bağlantı olduğuna ilişkin varsayım, bu sebeple mantıklı görünüyor. Üstelik, güneş sistemindeki çoğu kayalık gezegen de bunu onaylıyor (bir istisna olan Merkür hariç). Yine de varsayımların, özellikle de astrofizikte her zaman doğru olmadığı görülüyor. Portekiz’deki Astrofizik & Uzay Bilimleri Enstitüsünün (IA) öncülüğünde yürütülen ve Bern Üniversitesi Ulusal Araştırma Yetkinliği Merkezi ile Zürih Üniversitesinde çalışan araştırmacıların da katıldığı bir çalışma, bu varsayıma yönelik kanıtlar sağladığı gibi ona kısmen karşı da çıkıyor. Araştırma iki gün önce Science bülteninde yayımlandı.

Çalışmanın baş yazarı ve IA’da araştırmacı olan Vardan Adibekyan şöyle aktarıyor: “Sonuçlarımız, yıldız ve gezegenlerin bileşimlerine ilişkin varsayımlarımızın temelde yanlış olmadığını gösteriyor: Kayalık gezegenlerin bileşimi, aslında ana yıldızlarının bileşimine derinden bağlı. Fakat bu ilişki, beklediğimiz kadar basit değil.” Bilim insanlarının beklentisi, söz konusu elementlerin yıldızdaki yoğunluğunun mümkün olan en üst sınırı belirlediği yönündeymiş. Çalışmanın eş yazarı olan ve Zürih Üniversitesinde çalışan Caroline Dorn, “Fakat bazı gezegenlerdeki demir yoğunluğu, yıldızdakinden çok daha yüksek” diyor. “Bunun sebebi, söz konusu gezegenlerde meydana gelen büyük çarpışmaların daha dıştaki daha hafif elementlerin bir kısmını koparırken, yoğun demir çekirdeğin yerinde kalması olabilir” diyor araştırmacılar. Dolayısıyla sonuçlar, bilim insanlarına gezegenlerin tarihine yönelik ipuçları sunuyor.

 

 

 

 

Kaynak: Bern Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz