Her yıl dokuz milyondan fazla ölüme sebep olan hava kirliliği, dünyanın önde gelen çevresel risk etmeni. Journal of Clinical Investigation bülteninde yayımlanan yeni çalışma, hava kirliliğinin diyabet gibi kardiyometabolik hastalıkların gelişiminde rol oynuyor olabileceğini gösteriyor. Fakat bu etkiler, kirliliğe maruz kalmanın durdurulmasıyla tersine çevrilebiliyor.
Araştırmacılar hava kirliliğinin, kalp krizi ve inme gibi diğer ölümcül sorunların yer aldığı ortak zemine katkıda bulunan bir risk etmeni olduğunu keşfetmişler. Sağlıksız bir beslenme ve hareketsizlik nasıl hastalıklara yol açıyorsa, hava kirliliğine maruz kalmak da söz konusu tehlike etmeni listesine ilave edilebilir.
Çalışmanın birinci yazarı ve Harrington Üniversitesi Hastanesi’nde kalp damar uzmanı olan doktor Sanjay Rajagopalan, “Bu çalışmada, Yeni Delhi veya Pekin’deki kirli bir günün taklit edildiği bir ortam oluşturduk” diyor. “PM2.5 (2.5 mikrondan küçük partikül madde unsuru) adı verilen ufak hava kirliliği parçacıklarını yoğunlaştırdık. Bu gibi yoğunlaşan parçacıklar; araba egsozu, enerji santrali ve diğer fosil yakıtlar gibi, insanların çevre üzerinde oluşturduğu etkilerden kaynaklanıyor.”
Bu parçacıklar, hastalıkla alakalı risk etmenleriyle güçlü şekilde ilişkilendirilmiş. Örneğin hava kirliliğinin kalp damar sağlığı üzerindeki etkileri, kalp krizine ve inmeye yol açabilir. Araştırma takımı, hava kirliliğine maruz kalmakla; insülin direnci ve tip 2 diyabet gibi kalp hastalığına yol açan aynı tehlike etmenlerinin olasılığının artabildiğini göstermiş.
Cleveland Tıp Merkezi Üniversite Hastaneleri. Ç: O.
