Havalimanları Bekleme Süresini Kısaltmak İçin Güvenlik Şirketlerinden Medet Umuyor

0
Denver Uluslararası Havalimanı'nda güvelik kontrolü
Denver Uluslararası Havalimanı’nda güvelik incelemesi.

İki Yıl önce Amerika’daki Ulaşım Güvenlik İdaresi (TSA) havaalanlarındaki güvenlik kuyruklarını kısaltabilecek önerisi olan kişilere (kim olduğu fark etmeksizin) 15.000 dolar ödül vereceğini açıkladı. Sonuçta birilerinin fikri beğenilip bu ödülü kazanmış da olsa, iki yıl sonrasında daha da uzun güvenlik kuyrukları ile karşı karşıyayız. Bu çığır açacak fikirler doğrusu pek de işe yaramışa benzemiyor.

Diğer yandan, TSA’yı havaalanlarından çıkarıp yerine özel güvenlik şirketleri ile çalışarak hava yolcuğunu daha hızlı, ucuz ve verimli hale getirme önerisi de değerlendirildi. Ancak ABD kanunlarına göre havalimanlarının TSA ile çalışma zorunluluğu olduğundan, özel güvenlik şirketlerinin havaalanında sadece görüntüleme hizmetlerini sağlaması üzerine kurulu olan TSA’nın Görüntüleme Ortaklığı Programı (SPP) gündeme geldi. Bu sürecin ana kontrolünü TSA sağladığından yeni ve daha iyi bir uygulama olduğunu söylemek çok mümkün değil.

ABC’nin Ggçen yıl yayımlanan haber raporuna göre, ABD Ulusal Güvenliği tarafından yapılan bir araştırmada havalimanı güvenliğinden geçirilen sahte bombaların %95’i fark edilemeden havaalanına sokulabildi. Üstelik bekleme kuyrukları her zamankinden daha uzun. 2016 yaz ayları itibari ile TSA artık uçuş saatinden 2 değil 3 saat önce havalimanına gelinmesini öneriyor.

Sektörün en eski ve büyük gruplarından olan Airlines for America ise, yolcuların havaalanında kuyrukta beklerkenki hallerini Twitter üzerinden #iHateTheWait hashtagi ile paylaşmaya davet ediyor, ki insanlar da bu konuda oldukça istekli. American Airlines’ın şirket sözcüsü Ross Feinstein’ın yaptığı açıklamaya göre hava yolunun tam 6800 yolcusu bahar tatili döneminde uçaklarını uzun güvenlik kuyrukları nedeniyle kaçırdı. John F. Kennedy ve LaGuardia havalimanlarını işleten New York & New Jersey Liman İşletmeleri yetkilisi ise TSA’nın uygulamalarını “berbat” olarak nitelendirdi.

Özel güvenlik kullanarak hükümeti havalimanındaki güvenlik süreçlerinden çıkarma hayali aslında boş bir hayal. Üniformalar değişse bile tüm işlemler hala TSA’nın kontrolü altında devam ediyor.

Atlanta’nın Hartsfield-Jackson Uluslararası Havalimanı, Seattle-Tacoma Uluslararası Havalimanı ile New York ve New Jersey Liman İşletmeleri, geçen bahar TSA eğer bu konuda bir çözüm üretmezse özel güvenlik arayışına gireceklerini açıkladılar. Bunun üzerine TSA %2 daha çok personel, daha çok köpek ve fazla mesailer ile bu yoğunluğu atlatmak için planlarını sundu. Seattle-Tacoma birkaç gün sonra TSA’dan vazgeçti. Ama bir havalimanı TSA’dan kendini ne kadar ayrıştırabilir ki? İşte bu noktada Görüntüleme Ortaklığı Programı (SPP) devreye giriyor.

Görüntüleme Ortaklığı Programı Nasıl Çalışıyor?

TSA havaalanlarına iki seçenek sunuyor: Birincisinde baştan sona tüm güvenliği TSA sağlıyor, ikincisinde ise TSA görevlileri arka planda bulunurken özel bir güvenlik şirketi tarafından tüm gerekli işlemler yapılıyor. İşte bu ikinci seçeneğin adı Görüntüleme Ortaklığı Programı (SPP) olarak geçiyor.

Özel güvenlik şirketi TSA’nın kesin talimatları altında çalışıyor, özel güvenliğin çok detaylı ve yoğun çalıştığı havalimanlarında bile kapalı kapılar ardında çok sayıda TSA personeli bulunuyor. Ayrıca bu özel şirketler görüntüleme cihazlarının teknolojisini de kendileri belirleyemiyor ve TSA’nın yönetmeliğine uygun cihazları kullanmak durumunda bırakılıyorlar. Böyle olunca TSA’nın kullandığı X-ray ve elle arama cihazlarının benzerlerini kullanmış oluyorlar.

Sonuç olarak, TSA uygulanan Görüntüleme Ortaklığı Programı nedeniyle “havalimanı güvenlik kontrollerinde yeni bir rolü olmadığını” web sitesinden yaptığı açıklama ile de netleştiriyor.

Özel güvenlik ile çalışmaya başlayan çok sayıda havaalanı olduğu defalarca dile getirildi, ancak bunların çoğunun hava trafiği pek yoğun değil. Özel güvenlik kullanan 22 hava alanı içerisinde sadece San Francisco Uluslararası ve Seattle-Tacoma Uluslararası havalimanları 50 ve 40 milyon yıllık yolcu kapasitesi ile en büyükleri. Uygulanmaya başlandığı 2005 yılından beri diğer havaalanlarının gözlem yapabilecekleri tam 11 yıl geçmiş oldu ve hala hiçbiri bu programı uygulamaya başlamadı. Bu durum da uygulamanın gerçekten bir faydası olup olmadığı sorusunu akla getiriyor.

Denver Uluslararası Havalimanı'nda kontrol noktası.
Denver Uluslararası Havalimanı’nda kontrol noktası.

Etkili mi?

Özel güvenliğin görüntüleme cihazları gerçekten de yolcuları TSA’dan daha hızlı bir şekilde kontrol edebiliyor mu? TSA yetkilisi bunun “kıyaslanabilir ölçüde” olduğunu söylüyor. Bombaları yakalamak konusunda yine “kıyaslanabilir” bir fark olduğunu iletiyor. Konu maliyete geldiğinde ise bunun yıldan yıla değiştiğini ancak sonuç olarak özel güvenlik ile TSA’nın “kıyaslanabilir” bir maliyet farkı olduğunu iletiyor, ki bu da aslında daha ucuz demek. Yetkili aynı zamanda, 2012 yılındaki yeni yönetmeliğe göre TSA’nın görüntüleme hizmetini sadece daha ucuz fiyattan teklif veren şirketlere verilmesini onaylayacağını ilettiğinde tabii konu daha net olarak anlaşılabiliyor.

Sonuç olarak havaalanı güvenliği işinin tamamen özel sektöre devredilerek devlet görevlilerini devreden çıkarmak gerçekleşmesi çok mümkün olmayan bir hayal olarak kalmaya devam ediyor. Üniformalar değişse de aslında her şey TSA kuralları ve kontrolü altında gerçekleşmeye devam ediyor.

San Francisco Uluslararası Havalimanı sözcüsü Doug Yakel, “Görüntüleme Ortaklığı Programı uygulansa bile, şunu unutmamak gerekiyor ki güvenlik süreçleri hala TSA liderliğinde ve kontrolünde sürdürülüyor” diyor. “Ön tarafta gördükleriniz özel güvenlik şirketi çalışanları olsa bile bunlar TSA’nın yetkilendirdiği şirketler. Biz havalimanı işletmesi olarak aslında hala TSA ile çalışmaya devam ediyoruz.”

Görüntülemenin hızını artırmak için asıl ihtiyaç duyulan şey ilave kaynak. TSA’nın yaptığı kontrolün aynısını daha hızlı ve daha ucuza yapabilecek bir yöntem bulunamaması asıl sıkıntı gibi görünüyor.

Seattle-Tacoma Uluslararası Havalimanı sözcüsü Brian DeRoy “Şu ana kadar en büyük fark yaratan uygulama, yolculara ödemeler, sıralar ve görüntüleme öncesi hazırlıklar için yardımcı olacak 90 kişilik bir ekibin alınması oldu. Yolculara ayakkabılarını ve dizüstü bilgisayarlarını çıkarmalarını söylemek gibi işler için. Bunun sayesinde ortalama 2-3 ilave hat açabildik.” Ancak daha teknik konulardaki soruları cevaplandıramıyor ve TSA’nın bu konularda yetkili olduğunu iletiyor. Bu 90 kişilik ekibin anlaşmaları Eylül ayına kadar olduğundan sonrasında daha kalıcı bir çözüm üretilebilmesi için TSA’dan destek istediklerini iletiyor.

TSA tüm süreci yönetmeye devam ettiği sürece, hava alanlarında özel güvenliklerin olup olmaması sorusu bir münazara sorusundan öteye geçemeyecek gibi görünüyor.


Çeviren: Derya Yenilmez

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz