Kağıt Pipetler ve Karton Bardaklar, Plastik Kadar Zararlı Olabilir

0
Fotoğraf: Olof Lönnehed

Tek kullanımlık plastik pipet kullanımını azaltmayı müjdeleyen kağıt pipetler gibi, karton bardaklar da çevre ve sağlık için sorun yaratıyor olabilir. Geçtiğimiz ay Environmental Pollution bülteninde yayımlanan bir çalışmada, pek çok karton bardağın ince bir plastik tabakasıyla kaplandığı keşfedilmiş. Sıvıların kartona sızmasını önleyen bu tabaka, toksik bileşenler yayıyor olabilir.

İsveç’teki Göteborg Üniversitesinde çalışan bilim insanları, yeni araştırmada farklı malzemelerden yapılan tek kullanımlık bardakların kelebek sivrisineği larvaları üzerindeki etkisini test etmiş. Ilık su veya çökeltiye yerleştirilen karton ve plastik bardaklar, dört hafta boyunca kadar sızıntı yapmaya bırakılmış. Daha sonra larvalar, kağıt veya plastik bardaklardan sızan maddelerle kirlenen su veya çökeltinin bulunduğu akvaryumlara yerleştirilmiş.

Kirlilik kaynağı ne olursa olsun, larvalar bu çökeltide daha düşük bir büyüme göstermiş. Her iki bardak türüyle kirlenen suya maruz kalmanın, larvaların gelişimine mani olduğu görülmüş.

Makalenin eş yazarı, ekoloji zehirbilimcisi ve balık biyoloğu Bethanie Carney Almroth, “Bardakların hepsi sivrisinek larvalarında büyümeyi olumsuz etkilemişti” diyor.

Kağıtlar su ve yağlara karşı dirençli olmadığından, gıda ve su kabı olarak kullanılan kağıdın malzemeyi koruyan bir üst kaplamayla işlenmesi gerekiyor. Bu plastik tabaka, çoğunlukla polilaktid (PLA) adlı bir biyoplastik çeşidinden yapılıyor. Biyoplastikler, çok daha sık kullanılan fosil yakıtlar yerine yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. PLA yaygın olarak mısırdan, manyoktan veya şeker kamışından yapılıyor ancak genelde biyolojik olarak çözünebildiği düşünülse de, bu yeni çalışmada hâlâ toksik olabileceği gösteriliyor.

“Biyoplastikler çevreye yayıldıklarında, suda etkili şekilde parçalanmıyor” diyor Carney Almroth. “Doğadaki plastik kalıntıları ve bunların sonucunda ortaya çıkan mikroplastikler, tıpkı diğer plastikler gibi hayvanlar ve insanlar tarafından tüketilme tehlikesi taşıyor. Biyoplastikler de en az geleneksel plastikler kadar fazla kimyasal madde barındırıyor.”

Plastiklerdeki bazı kimyasalların toksik olabileceği bilinirken, diğerleri halen bilinmiyor. Araştırma takımına göre kağıt, diğer malzemelerle kıyaslandığında sağlık açısından olası bir tehlike sergiliyor. Üstelik toplum plastiklerden uzaklaşıp insanlar da gıda ile temas yoluyla plastikteki kimyasallara maruz kaldıkça, bu tehlike daha yaygın bir hal alıyor. Araştırma takımı kimyasal bir analiz yürütüp, karton bardaklardan suya hangi bileşenlerin sızıp larvalara zarar verdiğini incelememiş. Fakat bileşenlerin, çeşitli kimyasalların bir karışımı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Yeniden kullanılabilen plastik bardakların karbon ayak izini belirlemek kolay değil ve bilim insanları da kimyasal sızıntı yönünden bunların tek kullanımlık emsallerinden daha iyi olup olmadığını bilmiyor. Bazı tahminlere göre yeniden kullanılabilen bir bardağın, tek kullanımlık bardakla karşılaştırıldığında sera gazı salınımlarını dengelemesi için 20 ila 100 defa arasında kullanılması gerekiyor çünkü bu popüler seçeneklerin dayanıklı hale getirilmesi ve temiz tutulmaları için sıcak suya ihtiyaç duyulması sebebiyle yüksek miktarda enerji gerekiyor. Fakat bu yeniden kullanılabilen seçenekler daha uzun dayandıkları gibi, tek kullanımlık bardakların etkilerini dengeleme yönünden de daha yüksek potansiyel taşıyorlar.

“Tek kullanımlık ürünler İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra piyasaya çıktığında, insanlara bu ürünleri atmayı öğretmek için büyük seferberlikler yürütülmüştü çünkü bunlar bizim için doğal değildi! Şimdiyse geri dönmemiz ve tek kullanımlık yaşam şekillerinden uzaklaşmamız gerekiyor. Al götür kahve satın alırken kendi bardağınızı getirmeniz daha iyi olur. Yoksa her halükarda birkaç dakika bekleyecek, oturacak ve kahvenizi porselen bir fincandan içeceksiniz” diyor Carney Almroth.

Birleşmiş Milletler, şimdilerde plastiklerin yayılımına son vermek için bağlayıcı bir anlaşma imzalanması üzerinde çalışma yürütüyor. Carney Almroth, bilim insanlarının Etkili Plastik Antlaşması Bilim Koalisyonu (SCEPT) adını verdiği ve söz konusu çalışmalara güncel bilimsel kanıt sunan bir kurulun üyesi. SCEPT, gereksiz ve problem yaratan plastiklerin hızla kullanımdan kaldırılmasının yanında, kötü bir ürünü başkasıyla değiştirme hatasının tekrarlanmasından kaçınılmasına da dikkat etmeye çağırıyor.

“Bizler SCEPT’te, plastik endüstrisi içerisinde tıpkı ilaç endüstrisinde olduğu gibi bütün ürünlerin hangi kimyasallar içerdiğini net şekilde rapor etmeye zorlayan şeffaflık gereksinimleri talep ediyoruz” diyor Carney Almroth. “Fakat çalışmamızın temel hedefi, plastik üretimini en aza indirmek.”

 

Yazar: Laura Baisas/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz