Geride bıraktığımız aylarda hepimiz aynı salgından geçmiş olsak da, salgının olumsuz etkilerine karşı herkes aynı tepkiyi vermemiş.
Geçenlerde yapılan ufak bir araştırma, ‘karanlık’ kişilik özelliklerine sahip kişilerin COVID-19’a karşı verdiği tepkide bazı belirgin farklılıklar olduğunu öne sürüyor.
Aralarında narsizm, psikopatlık, sadistlik ve Makyavelciliğin yer aldığı bu karanlık kişilik özellikleri, sosyal anlamda sık sık olumsuz sonuçlarla bağlantılandırılıyor; psikolojide ‘karanlık dörtlü’ şeklinde adlandırılıyorlar.
Peki bu kişilik özellikleri, bireylerin küresel bir krize tepki gösterme şeklini haber verebilir mi?
Mississippi Üniversitesi’nde çalışan araştırmacılar, ABD’de yaşları 18 ila 78 arasında değişen 402 kişiye bakmışlar ve temizlik davranışlarından ruh haline kadar; bu kişilik özellikleriyle bağlantılı bazı hafif dereceli ancak fark edilebilir farklılıklar olduğunu bulmuşlar.
Makalenin yazarları şöyle yazıyor: “Elde ettiğimiz bulgular, Birleşik Devletler’deki salgının ilk aşamaları sırasında, karanlık kişiliğin salgına verilen algısal ve duygusal tepkileri farklı şekilde haber verdiğini gösteriyor.”
Denekleri internetten toplayan araştırmacılar, katılımcılardan salgın sırasındaki hislerinin, düşüncelerinin ve davranışlarının sorulduğu bir anket doldurmalarını istemişler. Ayrıca, katılımcıların karanlık kişilik özellikleri Kirli On İki ölçütü ve Sadistik Kişilik Değerlendirmesi testi kullanılarak derecelendirilmiş.
İlginç bir şekilde; narsistik ve Makyavelci özelliklere sahip kişiler, salgının getirdiği sosyal karışıklık karşısında duygusal bir mücadele vermişler. Fakat araştırmacılar, kendilerini sadistik özelliklere sahip şekilde niteleyen kişilerin, COVID-19’dan çok büyük heyecan duyduklarını aktardığını keşfetmişler.
“Bu kişiler, genel olarak toplum üzerinde olumsuz bir etki oluşturduğu düşünülen olaylardan keyif alıyor olabilir” diye yazıyor araştırmacılar.
Açıkça belirtmek gerekirse bu farklılıklar istatistiksel açıdan önemli fakat yine de oldukça hafifmiş. Ayrıca bu çalışma, kişilerin kendi bildirimlerine ve basit birer ‘evet’ ya da ‘hayır’ cevabına dayanıyor. Bu yüzden, konu üzerinde herhangi bir şekilde son sözü söylemiyor.
Ayrıca bu durum, çalışmaya katılan kişilerin klinik narsist ve sadist olduğu anlamına gelmiyor; sadece, bu özelliklerden bazılarına sahip olduklarını ifade ettikleri anlamına geliyor.
Ancak araştırma, farklı kişilik tiplerinin şu an içinden geçtiğimiz gibi geniş ölçekli sosyal değişikliklere nasıl cevap verdiğine yönelik önemli ve ilginç fikirler sunuyor.
Duygusal tepkilerin dışında, araştırmacılar kişilik tiplerinin salgına karşılık davranışlarını nasıl değiştirdiğine de bakmış.
