Fakat Henüz Yere İnmeyi Beceremiyor.
Gelecekte küçük ve tek ayaklı robot sürülerini tehlike arz eden bölgelerde arama ve kurtarma operasyonları yürütürken görebiliriz. Tek ayaklı kangurulara benzeyecek bu robotlar molozların üzerinden sıçrayarak ilerleyebilecekler. Bugün, bu robotların ilk örnekleri çoğu sıçrayıştan sonra düşme eğiliminde.
Yere düzgün inmeleri için daha fazla çalışma gerekse de sıçramaları gerçekten etkileyici. SALTO adı verilen robot, bir metreye kadar sıçrayabiliyor. Bu, avuç içine sığan ve sırtında pili olan kurulmuş kuş ayağı görünümlü bir robot için az bir özellik değil.
Science Robotics tarafından yapılan bir telekonferansta robotun geliştiricilerinden olan Duncan Haldane, “Yükseğe hızlı bir şekilde sıçramasını istedik” diyor.
Açılımı Saltatorial Locomotion of Terrain Obstacles (Arazi Engellerinden Sıçrayarak İlerleme) olan SALTO, süper hızlı sıçrayışları için yalnızca bir ayak kullanıyor. Robot, ayağı bükük bir pozisyondayken üzerindeki motoru kullanarak bir yaya enerji aktarıyor. Bu yayın görevi çok önemli. O olmasaydı, SALTO insanları etkileyen bu yüksekliğe ulaşamayacaktı.
Robotu imal eden California Üniversitesi Berkeley ekibi, Galago olarak da bilinen küçük Afrika primatlarından ilham aldı. SALTO, duruşunu bu küçük primatların neredeyse iki metreyi tek bir sıçrayışla atlamasını sağlayan benzeri vücut şeklinden aldı.
Galagoya benzeyip diğer sıçrama robotlarından farklı olarak SALTO devamlı sıçrayabilir. SALTO, bacağını çabucak bükülü hale getirip kendini başka bir sıçrama için hazırlayabiliyor. Şimdiye kadar, ekip SALTO’nun bir duvara sıçrama, kendi konumunu belirleme ve duvardan da sekerek daha yükseğe atlama becerisini test etti. Fakat SALTO havada dengesini korumakta oldukça kötüydü, bu da ileriye doğru hareketini zorlaştırdı.
SALTO yönünü havadayken algılayıp küçük bir kuyruk yardımıyla hafifçe ayarlayabiliyor. Bu yeniden konumlandırma için yeterli değil, ancak dikey bir yüzeye karşı ikinci bir sıçrama yapmak için yeterli. Bundan sonra zayıf gövdesini hasar görmeden yakalamak için dev bir ağ ya da bir çift el gerekiyor.
Bu arada en yükseğe sıçrayan robot SALTO olmasa da iki metre ya da daha yükseğe sıçrama yeteneğine sahip robotların da bu işi kuralına göre yaptıkları söylenemez. Bu robotlar kurulu uzun yaylarından güç alarak sıçrıyorlar. SALTO, daha etkili bir sıçrayış için daha az yay enerjisini daha hızlı depoluyor.
Bir başka SALTO geliştiricisi olan Ron Fearing’e göre merdiven tırmanma yarışında kendi robotları kazanacak. “Yay tahrikli olanlar iyi bir başlangıç yapacaklardır çünkü başlar başlamaz dört adım öne geçecektir. Ama daha sık sıçrayabileceğimiz için onları geçeceğiz.”
Her ne kadar bu robotlardan bir insanın altına sıkıştığı çelik kirişi tek başına kaldırması beklenmese de küçük ve devamlı sıçrama yeteneğinden dolayı ekip SALTO’nun gelecekteki modellerinin arama kurtarma operasyonlarında çok yararlı olacağına inanıyor. Fearing, “Robot, enkaz altındaki birisini dışarı çıkarmak amacıyla değil enkaz üzerinde manevra yaparak keşif yapabilmesi amacıyla geliştirildi.” diyor.
Tehlikeli alanlarda dolaşmak ve kritik yerleri tespit edebilmek bile önemli olabilir. “Hız konusunda endişelenmemizin nedeni, göçük altında sıkışmış bir kişinin hayatta kalma şansının zamana bağlı olması. Ne yazık ki zaman sizin lehinize işlemiyor, “diyor Haldane. “Saat her zaman aleyhinize işliyor.”
Ancak öncelikle üstesinden gelinmesi gereken bazı engeller var. Gerçek anlamdaki engellerden bahsetmiyoruz, çünkü SALTO bunları aşmakta gayet başarılı görünüyor. Dakika cinsinden ölçülen bir pil ömrü olduğu gerçeği ve sadece düz bir çizgi üzerinde hareket edebilmesi gibi engeller.
Yazar: Michael Koziol
