Şubat 2013’te ABD Başkanı Barack Obama, yönetim kadrosunu “tarihteki en şeffaf yönetim” olarak adlandırmıştı. Bu cesur bir vaatti ve eninde sonunda siyasetin doğası gereği çarpıtıldı. Birden fazla savaşı ve kalıcı istihbarat operasyonlarını yöneten kalıcı bir ulusal güvenlik mekanizmasından sorumlu başkanlık, birçok sır barındırıyor. İyi niyetli şeffaflık, tepeden inme olunca net bir görüş sağlamıyor.
Şeffaflık istihbarat camiasının içinden gelir. Haziran 2013’te, PRISM adlı bir NSA (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı) toplu gözetim programı hakkında belgeler, önce Guardian‘da, daha sonra Washington Post‘ta açığa çıktı. Ortaya çıkan düzinelerce hikaye NSA’de çalışan Edward Snowden adlı bir sistem yöneticisi tarafından elde edilen gizli belgelerden oluşturuldu.
Snowden, aylarca güvenlik aygıtının içinde çalıştı, sırlar arşivi hazırladı. Bu sadece, Amerika’nın istihbarat topluluğunun iç işleyişine kaçamak bir bakış olabilir. Bulgularını birkaç gazeteciyle paylaştıktan sonra Snowden, NSA’deki görevinden ayrıldı ve sonra Hawaii’deki evinden kaçtı. Önce Hong Kong’a, sonra da sığınmacı statüsünde kaldığı Moskova’ya. Snowden Hong Kong’dayken, Birleşik Devletler hükümeti kendisini bir casusluk eylemi gerçekleştirerek yetkisiz bir kişiye devlet sırları gönderdiği için suçladı.
Snowden Dosyaları’ndan gelen açığa çıkmalar düzenli olarak devam ediyor ve bazıları Aralık 2016’ya kadar dayanıyor. Snowden’in açıklamalarıyla uzun süredir devam eden olay, hükümetin Snowden’ın kendisi ile yapması gereken şey hakkındaki tartışma. Snowden’ın açığa çıkarmalarını istihbarat topluluğu içinde gerekli reformlara hız vermeye aracı olarak görenler için bir af, bir sonraki mantıklı adım. Açığa çıkarmaların, yakılan varlıklardan ödün verilmiş görevlere kadar olan maliyeti, başkalarının Snowden için bir affın yalnızca imkansız değil, aynı zamanda tehlikeli olduğunu da gösteriyor. Pentagon Kağıtları’nı sızdıran ve bu arada Amerikan kamuoyuna Vietnam savaşının tam ölçeğini açıklayan Daniel Ellsberg, Snowden ve Chelsea Manning’i eylemlerinde cesur insanlar olarak selamladı.
Dikkate değer bir gerçektir ki, Chelsea Manning, yayın için hükümet sırlarından birini sızdırmıştı. Snowden’ın aksine, Manning tutuklanmıştı ve an itibariyle uzun süre yalnız kaldığı Fort Leavenworth cezaevinde vakit geçiriyor. 17 Ocak’ta Obama, Manning’in cezasını değiştirdi. Manning’in 35 yıllık cezası, Manning’in 17 Mayıs 2017’de yapılacak nihai sürümüyle birlikte verilen zamana (birkaç ay daha fazla) indirildi.
The New York Times’tan:
Obama, kaçak döneminde düşük rütbeli bir asker olan Bayan Manning’in cezasını ilettiği sıralarda, emekli Deniz Generali ve eski Genel Sekreter Yardımcısı James E. Cartwright’ı bağışladı. FBI’a gazetecilerle yaptığı konuşmalar hakkında yalan söylemekten suçlu bulunan personeller, İran’ın nükleer programı ile ilgili siber saldırılar üzerine gizli bilgilerin sızdırılmasını araştıran ajanlar.
İki saygınlık cezası, hükümet sırlarının sızdırılmasına ilişkin eşi benzeri görülmemiş bir cezai darbe gerçekleştiren bir başkan için dikkate değer son adım oldu. Onların sayısına bağlı olarak, Obama yönetimi ya daha önce yapılan tüm başkanlıklarının sorumluluğundan olmak üzere dokuz ya da 10 davayı kovuşturdu.
Başkanlığının son zamanlarındaki birçok af ve karışıklıklara rağmen, Başkan Obama’nın Edward Snowden’ı affetme çabası göstermediği ve bunun için zamanının tükendiği görülüyor. Bazı cephelerde şeffaflığa ve ilerlemeye yönelik taahhütlere rağmen, Obama yönetiminin ağırlığı gizlilik eğiliminde. Devletin gölgelerde yaptığı şeyleri, çıkıp yıllar sonra kendileri açıklamazsa asla öğrenemeyebiliriz. Snowden başkalarını kamusal alandaki sırları açığa çıkarmaya teşvik ederse, Obama’nın kaderini bir kumpas yönetimine teslim etmeden önce affetmeyi reddetmesi, resmi ya da gayri resmi kanallar aracılığıyla paylaşıldığında cesaret kırıcı bir etki yaratabilir.
Edward Snowden’ı tarihin nasıl yargılanacağını söylemek için henüz erken. Belki de, Snowden olmadan geçmişimizin eksik kalacağını söylemek adil olur.
Çeviren: Türkay Korhan Kocabaş
ABD tarihinde en çok silah satışı yapmış “Nobel Barış ödülü” sahibi Obama’nın şeffaf olması, o belgeler de pek de şeffaf ve insancıl şeyler yapmadığının kanıtı!