PETER DOCKRILL
Olayların vardığı yer korkutucu. Mart ayında yayınlanan bir çalışmada, ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yükselen deniz seviyesi tehdidinin büyük ölçüde hafife alındığı bulunmuştu.
Araştırmacıların söylediğine göre Kaliforniya, yüzyılın sonu itibariyle yıllık olarak 150 milyar dolar maddi zarar ile karşıya karşıya kalacak ve kıyı şeridindeki milyonlarca insan da tehlike altında olacak. Daha önceleri bu kıyı sakinlerinin, kabaran ve fırtınalı denizlerin tehlikeleri karşısında güvende oldukları varsayılıyordu.
Bu konuda bir şeyler duymuş olabilirsiniz. Ancak duymamış olma ihtimaliniz yüksek.
Bu gibi büyük ve kasvetli haberler söz konusu olduğunda; bahsi geçen araştırmaya önderlik eden ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS), bulguları açıklarken kararlı biçimde iyimser oluyor.
Çalışmada, 2100 yılında eyalet genelindeki 3 milyondan fazla yerleşimciyi kapsayabilecek şiddetli bir senaryo olduğu açık açık belirtiliyor. Ancak USGS’nin araştırmaya yönelik olarak sunduğu basın bülteninde, iklim değişikliğinden fazla bahsedilmiyor ve bulgular; dünyanın en büyük beşinci ekonomisinde “gelecekteki altyapıları planlayan” devlet kuruşları ile özel kuruluşlar için neredeyse kıymetli bir fırsat şeklinde sunuluyor.
E&E News sitesinden gazeteci Scott Waldman’ın yayınladığı yeni bir rapora göre, işlerin böyle olmaması gerekiyordu.
Waldman yaptığı araştırmada, USGS’nin kendi araştırmasının bulgularını bu şekilde sunmasının, Başkan Donald Trump yönetimi içerisindeki yetkililerin yıllardır sürdürdüğü bir kampanyadan kaynaklandığını söylüyor. Buna göre, devlet kurumları içerisinde gerçekleştirilen iletişimde, iklim değişikliğine yapılan göndermeler sansürleniyor.
İsminin gizli tutulmasını isteyen bir devlet araştırmacısı, Waldman’a şöyle söylemiş: “Basın bültenlerinde artık iklim değişikliği sözünü kullanmamamız gerektiği, bize açıkça belirtildi.”
“Böyle şeyler onaylanmaz.”
Rapora göre, Kaliforniya kıyı şeridine yönelik bu basın bültenine ait esas taslak, Trump yönetimi tarafından “belirgin biçimde değiştirilmiş”. Yetkililer ayrıca, bulguların yayınlanmasını da birkaç ay geciktirmiş.
Yayının esas metni (araştırmacıların yazdığı metin), nihayet gün yüzü görmüş fakat yalnızca; bu çalışmaya katkıda bulunan ve kâr amacı gütmeyen bir çevre kuruluşu olan Point Blue Koruma Bilimi’nin internet sitesinde yayınlanmış.
Point Blue’nun yayını, vergi mükelleflerince karşılanan versiyonda olduğu gibi sansürlü değilmiş.
Esas yayında şöyle belirtiliyor: “Çalışmaya göre; deniz seviyelerinde 2040 yılı itibariyle gerçekleşmesi beklenen 25 santimetrelik en ılımlı yükseliş bile, 150.000’den fazla yerleşimciyi etkileyebilir ve Kaliforniya kıyısı boyunca 100 yıl süren olağanüstü fırtınalar ile birleştirildiğinde; 30 milyar dolardan fazla maddi zarar getirebilir”
“Tipik bir kış fırtınası bile, yükselen deniz seviyeleriyle birleştiği zaman; Kaliforniya genelindeki kıyısal gayrimenkullere yıllık olarak 100 milyar dolarlık bir tehdit oluşturabilir.”
E&E News raporu, basın bülteninin; 2018 yılında Beyaz Saray tarafından atanan USGS başkanı James Reilly’nin elinden geçtiğini söylüyor.
The New York Times‘ın Mayıs ayında bildirdiğine göre Reilly, bakanlığa emir vererek; iklim modellerinin kapsamını sınırlamasını ve iklim değişikliğinin, 2040 yılının ötesindeki etkilerine yönelik yansıtım yapılmamasını söylemiş. Bilim insanları, bunun devleti yanlış yönlendireceğini söylüyor.
Ancak Waldman’e göre, USGS basın bültenlerinin kurcalanması ve sansürlenmesi; Reilly’nin bakanlık başkanı olarak atanmasından önceye uzanıyor; fakat, başkanlık kronolojisiyle açıkça örtüşüyor.
“Obama yönetiminin son yılında USGS, iklim değişikliğine odaklanan ve bunu manşette vurgulayan en az 13 basın bülteni dağıttı” diye bildiriyor E&E News.
“O zamandan beri (2017 yılından, 2019’un ilk altına kadar), hiçbir bültenin manşetinde iklim değişikliğinden bahsedilmedi… Bazıları, bültenin orta bölümünde iklim değişikliğinden kısaca bahsederken; diğerleri hiç bahsetmedi.”
Sloganı “Değişen bir dünya için bilim” olan bir kurumun yaptığı bu sözde basın bülteni sansürleri (Trump yönetiminin, insan kaynaklı iklim değişimine yönelik uyguladığı daha geniş ölçekli örtbasların yanında); USGS’ye kendi adlarına bilimsel araştırma yürütmesi için sermaye sağlayan vatandaşlara inanılmaz bir zarar veriyor.
Harvard Kennedy Üniversitesi’nin Belfer Bilim ve Uluslararası İlişkiler Merkezi’nde çalışan iklim değişikliği siyaseti araştırmacısı Joel Clement, E&E News‘a şöyle konuşuyor: “Bu elbette bilimin aşağılanmasıdır ancak aynı zamanda, bu bilgiye ihtiyacı olan ve geçimleri ve bazı durumlarda da hayatları buna bağlı olan insanlara bir hakarettir”
“Bu şeyler daha da artmaya başladı. Asıl şok edici olan bu. Ekonomi, sağlık ve güvenlik için zorunlu olan bilgiler, ki özellikle bizim halkımızın refahı için zorunlu; esasında hasıraltı ediliyor ve gizleniyor.”
USGS önderliğinde, iklim değişikliğinin Kaliforniya’daki kıyısal etkilerine yönelik elde edilen bulguların tamamı, Scientific Reports bülteninde sunuldu ve Waldman’ın makalesini buradan tam haliyle okuyabilirsiniz.
ScienceAlert
