Saçlar Nasıl Kıvırcık Oluyor?

0
iStock

Eğer kıvırcık saçlı biriyseniz veya sadece düz saçlı kıskanç bir bireyseniz, bazı saç telleri fırıl fırıl dönerken diğerlerinin neden düz kaldığını merak edebilirsiniz. 2018 yılında Journal of Experimental Biology bülteninde yayımlanan bir çalışmaya göre, bu konuda iki kuram var.

İlk hipoteze kıvırcık saçın sebebi, saç kökünün dışbükey kısmında (buklenin dış kenarında) daha fazla ve içbükey kısmında (iç tarafta) daha az saç hücresi olması. İçeride nispeten daha az hücrenin olması, daha kısa bir kenar meydana getiriyor ve saç kökünü içe doğru çekerek bukle oluşturuyor.

Diğer kurama göre sebep, saç telinin dışbükey ve içbükey kısımlarındaki hücrelerin farklı uzunlukta olması. İlk kurama göre, dışarıdaki uzun hücreler ve içerideki kısa hücreler arasında bulunan nispi boyut farkı bukle meydana getiriyor.

Kıvırcık kılların, salt düz kıllara göre memelileri daha iyi sıcak tuttuğu düşünülüyor. Aslında kıvırcık kıllar ile içiçe geçmiş düz kıllar, ısı kaybına karşı nihai savunma hattını oluşturuyor.

Yeni Zelanda’nın en büyük tüzel devlet araştırma kurumlarından biri olan AgResearch’te çalışan bilim insanı ve çalışmanın baş araştırmacısı Duane Harland, “Memelilerin tipik kürk yapısı, çalılık bir ormana benziyor” diyor. “Düz saçlar cilt yakınında bir alan meydana getirirken, daha ince olan kıvırcık saçlar bu alanı dolduruyor ve havayı hapsediyor”.

Fakat Harland’ın araştırmasında, yalnızca Merinos koyunundaki kıvırcık kıllar irdeleniyor. Fakat kıvırcık saçın yalıtım kaynaklı olup olmadığını kesin biçimde bilmek zor. “Basit cevap, kimsenin insan saçını çok iyi bilmemesi” diyor Harland. “Şapkalar gibi; esasında biyolojinin işi olan fonksiyonların yerini almış teknolojiler geliştirmemiz ve sosyal yönümüz, sebebi tam olarak belirlemeyi zorlaştırıyor.”

Bununla beraber, foliküler özelliklerimizin kökenleri ve biyolojisi hakkında birçok şeyi, daha kürklü arkadaşlarımızdan da öğrenebiliriz. Çünkü yeterince geriye gittiğiniz zaman, saçlarımızın aynı genetik kökenlerden evrimleştiği görülüyor. “Memelilerin kılları antiktir” diyor Harland. Muhtemelen dinozorlardan önce gelişmiş. 2016 yılında Scientific Reports bülteninde yayınlanan ve memelilerin antik akrabalarına ait 29 fosil kafatasının incelendiği bir çalışma, bu canlıların kürkünün olduğunu akla getiriyor.

Harland ve meslektaşları, bu iki kuramı test etmek üzere gelişmiş mikroskobi yöntemleri kullanarak koyunların yün liflerine yakından bakmışlar ve kıvrımın içerisindeki hücrelerin sayısı ve boyutu ile dışındaki hücrelerin sayısı ve boyutu arasındaki farklılıkları ölçmüşler. Araştırma takımı neredeyse hemen, bukleyi hücre sayısının meydana getirdiğini söyleyen görüşü defeden kanıtlar bulmuş.

“Eğriliğin, lifin dışa en yakın tarafında daha fazla hücre olmasından kaynaklandığını söyleyen kurama ters düşen kanıtlar bulduk” diyor Harland. Bunun sebebiyse, eğrinin dışındaki hücrelerin her durumda daha uzun olduklarını bulmuş olmaları. “Bu durum, hücresel tipte uzunluk farklılıklarının eğriliğe zemin oluşturduğunu söyleyen kuramı destekliyor” diyor Harland.

Fakat işler bu kadar basit değil. Bilimde sık sık olduğu üzere, iş burada bitmiyor. “Kıvırcık saçın köküne tamamen inmiş değiliz” diyor Harland. Harland’ın çalışmasında sadece, koyunların kıl liflerinin en kesitlerine mikroskop altında bakılmış. Bir kılın görüntüsü eğrilikten kaynaklanıyor olabilir fakat aynı zamanda kıvrım meydana getiren bazı kuvvetlerin sonucu da olabilir. Bu durum, sonuçların karışmasına yol açıyor.

Bu en kesitler, bir bütün olarak saç tellerini iyi şekilde temsil etseler dahi; bu durum diğer kuramın (sebebin hücre miktarı olduğunu ileri süren kuram) yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Farklı hayvanlardaki farklı kıllar, farklı sebeplerden kıvırcık olabilir.

“Durumun evrensel olduğunu söyleyemeyiz” diye belirtiyor Harland.

“Bu yüzden, keşfedilecek daha fazla şey var. Diğer bilim insanlarının da bizim çalışmamızı tekrarlayıp, üzerine bir şeyler inşa etmesi harika olurdu. Belki de, hatalı olduğumuz bir nokta bulurlar. Tabi böyle bir şey varsa, umarım küçük şeylerdir. Fakat bilim böyle işliyor.”

 

 

 

 

Yazar: Benjamin Plackett/Live Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz