Satürn’ün Fırtınaları

0

 

Uzay sondası Cassini, Satürn atmosferinde astronomi çağının en büyük fırtınalarından birini gözlemledi. Gaz devi Satürn gezegeninin derinliklerinde ortaya çıkan dev fırtına, toplam büyüklük ve enerji açısından Jüpiter’in ünlü Kırmızı Leke fırtınasına rakip oluyor. Derin uzay sondası Cassini’nin 2010 ve 2011 verilerini inceleyen astronomlar fırtınayla ilgili çarpıcı sonuçlara ulaştılar.

15 bin kilometre ile Yeryüzünün çapını yaklaşık bir “Ay” boyu aşan ve uzunluğu 300 bin km’yi bulan bu fırtına sisteminin kapladığı alana yan yana 25 Dünya sığdırmak mümkün. Satürn fırtınaları 30 yılda bir tekrarlanıyor ve bunların görülme sıklığı, gezegenin Güneş etrafında bir tam tur atmasına denk geliyor.

L.A. Sromovsky, K.H. Baines, P.M. Fry’ın Icarus dergisinin Eylül- Ekim sayısında yayınlanan “Saturn’s Great Storm of 2010–2011” makalesinde ortaya konulan son veriler ise, muazzam ölçekli bu atmosferik olayların, gezegenin derinliklerindeki su moleküllerini atmosferin üst katmanlarına taşıdığını gösteriyor.

Wisconsin Üniversitesi ve NASA Jet İtki Laboratuarı’nda çalışmalarını sürdüren Kevin Baines, Satürn fırtınalarının gücü hakkında çarpıcı bilgiler sağlıyor: “Cassini’nin sağladığı yeni bulgular, Satürn’ün 160 kilometre derinlikten materyal kaldırıp yüzeye taşıyabileceğini gösteriyor. Bu da genellikle sakin görünen Satürn’ün tipik olarak daha fırtınalı Jüpiter kadar hatta daha enerjik olduğunu ortaya koyuyor.”

1997’de fırlatıldıktan sonra Satürn’e 2004 yılında ulaşan, 2005 başında gezegenin Titan adlı uydusuna Huygens yüzey sondasını gönderen ve gaz devinin halkalarında buz kristalleri bulan Cassini uzay aracı, o güne dek “sakin olduğu” düşünülen dış gezegenler hakkındaki fikrimizi kökten değiştiren sonuçlar sağladı.

Seksenlerde Jüpiter’in fırtınalı atmosferini inceleyen ve bugün Güneş Sisteminin dışına çıkan ilk sonda olan Voyager 1 ve kardeşi Voyager 2’nin elde ettiği sonuçları tamamlayan Cassini, dış gezegenlerin sanıldığından çok daha fırtınalı olduğunu gösterdi. Satürn, Uranüs ve Neptün güneşten uzak oldukları için Jüpiter’e göre oldukça soğuk gezegenlerdi; ama bu durum, uzak gaz devlerinin koyu mavi atmosferinde şiddetli fırtınalar meydana gelmesini engellemiyordu (örneğin Neptün’ün “Kırmızı Leke”ye benzeyen Kara Lekesi).

Araştırma verilerine göre, Satürn’ün atmosferi farklı gazlar içen çok sayıda katmandan meydana geliyor. Doğal olarak, gaz katmanlarının basıncı ve sıcaklığı gezegenin merkezine yaklaştıkça artırıyor. Ancak, gezegenin sütlü kahverengi tonlarında bulanık bir gaz örtüsüyle kaplı olan üst tabakaları, Satürn’ün iç kısımlarının incelenmesini zorlaştırıyor. İşte bu nedenle, Satürn’ün içini dışına çıkaran ve gezegendeki buz kristallerinin gözlemlenmesine imkan tanıyan 2010- 2011 fırtınası, gaz devinin atmosferini 2004 yılından bu yana kızılötesi kamera çekimleriyle inceleyen Cassini araştırma ekibine değerli veriler sundu.

Satürn fırtınalarının 160 km derinlikten buz kristalleri kaldırarak yüzeye taşıması için gerçekten çok enerjik olması gerekiyor. Bilim insanları, bu fırtınaların dikey olarak (aşağıdan yukarıya) saatte 500 km hızla estiğini tahmin ediyor. Aslında, fırtınalar gezegenin sıcak alt atmosferindeki suyu aynen yukarı taşıyor. Buzlanma da Satürn’ün soğuk üst atmosferinde meydana geliyor.

Satürn fırtınaları araştırma ekibinin lideri Lawrence Sromovsky (Wisconsin-Madison Üniversitesi), gezegenin atmosferinde amonyak buzu ve büyük olasılıkla amonyum-hidrosülfit (NH4SH) kristalleri bulunduğunu da belirtiyor: “Bu dev fırtınanın, bulutları oluşturan partikülleri yukarıya taşıdığını düşünüyoruz. Bu süreç biraz da derinliklerden yüzeye materyal taşıyan yanardağları andırıyor ve partiküllerin atmosferin dışından görülmesini sağlıyor.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz