Gece uyumak istemenize ve sabah kalkıp yemek yemek, çalışmak veya eğlenmek istemenize yol açan o içinizdeki his, görünüşe göre genetik. Üstelik, sadece insanlarda da yok. Yaşayan neredeyse her canlıda (hayvanlardan bitkilere ve birkaç mikroorganizma ile mantara kadar) dahili bir vücut saati veya sirkadiyen ritim bulunuyor.
Fakat bilim insanları, bu genlerin nasıl çalıştığını şimdiye kadar anlayamamış. Şimdiyse Virginia Tech Üniversitesi’nde çalışan bilim insanları; bir farenin DNA’sı, bir petri kabı ve çok miktarda sabır sayesinde cevap bulmaya bir adım daha yaklaşmışlar. Virginia Tech Fen Bilimleri Fakültesi Biyolojik Bilimler Bölümü’nde yardımcı profesör olan Şihoko Kojima ve Fralin Yaşam Bilimleri Enstitüsü’nde çalışan bir araştırma takımı, Genes & Development bülteninde yayımlanan yeni bir çalışmada farelerdeki uyuma/uyanma döngüsünü kontrol eden yeni bir gen belirlemişler. Per2AS adı verilen bu gen, görünüşe göre kodlama yapmayan gen şeklinde bilinen yeni bir gen tipi. Per2AS, diğer çoğu genden farklı olarak RNA’dan sonraki bir proteine çevrilmiyor. Bu yüzden, genin işlevi şimdiye kadar bilinememiş. (Sirkadiyen ritmi terimi, Latince’de “yaklaşık bir gün” anlamına gelen circa diem kelimelerinden türetilmiş.)
Sonuçları yeni yayımlanan çalışma, birkaç yıldır yürütülüyormuş: Tam olarak dokuz yıl… Peki neden bu kadar sürmüş? Karmaşık olması yüzünden. “Per2AS kodlama yapmayan bir gen olduğundan, ne iş yaptığını bulmak zor oldu” diyor Kojima. “Bilim insanları bir sürü bilgi ve araç biriktirip, genelsel genlerin işlevini anlamaya çalıştı. Fakat bu araçlar, Per2AS gibi geleneksel olmayan genlere kolaylıkla uygulanamıyor çünkü çoğu araç, geleneksel genlere özgü benzersiz niteliklere dayanıyor.”
Virginia Tech Üniversitesi. Ç: O.