Bilim insanları, insanlara ve şempanzelere bulaşan sıtma parazitleri arasındaki evrimsel bağlantılara yönelik 100 yıllık bir gizemi çözüme kavuşturmuş.
İnsanlar arasında sıtma yayan altı türden biri olan P. malariae parazitinin, insanlara bulaşmak üzere evrim geçirmeden önce Afrika maymunlarından çıktığını keşfetmişler.
Çoğu kez hafif hastalıkla ilişkilendirilse de, araştırmacılar P. malariae‘nin tedavi edilmediği takdirde ömür boyu sürebilen kronik enfeksiyonlara sebep olabileceğini söylüyor.
Evrimsel bilmecenin kökenleri 1920’lere kadar dayanıyor. O zamanlar bilim insanları, şempanzelere bulaşan parazitlerin mikroskop altında P. malariae ile aynı göründüğünü belirlemiş.
Her iki parazitin de aynı türe ait olduğu düşünülmüş fakat bu durum şimdiye dek doğrulanamamış çünkü şempanzelere bulaşan parazitin genetik yapısını hiç incelenmemiş.
Şimdiyse Edinburgh Üniversitesinde çalışan araştırmacılar, Pennsylvania Üniversitesindeki meslektaşlarıyla beraber son teknoloji yöntemler kullanarak parazitlerin DNA’sını incelemiş.
İnceleme sonucunda, aslında üç ayrı tür olduğu bulunmuş. P. malariae çoğunlukla insanlara bulaşırken, diğer iki tür ise maymunlara bulaşıyormuş.
Maymunlara bulaşan bu iki parazitten biri, Orta ve Batı Afrika genelindeki şempanzelerde, gorillerde ve bonobolarda bulunmuş. Daha önce bilinmeyen bu tür, insan parazitinin uzak akrabası.
Diğer maymun paraziti ise insanlara bulaşan parazitle çok daha yakın akraba. Bu bilgi sayesinde araştırmacılar, iki tür arasındaki genetik çeşitliliği detaylı şekilde karşılaştırmayı başarmış.
Karşılaştırma sonucunda, insan sıtma paraziti popülasyonunun genetik bir darboğazdan geçtiği ve popülasyonun geçici süreliğine azalıp, genetik çeşitliliğinin çoğunun kaybolduğu ortaya çıkmış.
Araştırmacılara göre bu durumun olası açıklaması, P. malariae‘nin esasında bir maymun paraziti olması fakat ufak miktarda parazitin konaklarını değiştirerek insanlara bulaşmaya başlaması.
Geçtiğimiz hafta Nature Communications bülteninde yayımlanan çalışma, ABD Ulusal Sağlık Enstitülerince fonlanmış.
Kaynak: Edinburgh Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.