300 ila 400 milyon yıl önce yaşamış ilk köpek balıklarının hepsi olmasa bile bazıları, alt çenelerini sadece aşağıya doğru indirmekle kalmamış; ayrıca ağızlarını açarken bu çeneleri dışa doğru da döndürmüşler. Bu sayede, avlarını yakalarken en büyük, en keskin ve içe doğru bakan dişlerinden en iyi şekilde faydalanmışlar. Zürih ve Chicago Üniversiteleri’nde çalışan paleontologlar, bilgisayarlı tomografi taraması ve 3B yazdırma kullanılarak elde edilen bulguları geçtiğimiz hafta Communications Biology bülteninde sundu.
Günümüzdeki çoğu köpek balığı, sürekli yeniden çıkan ve ağızları sadece biraz açılsa bile kolaylıkla görülebilen korkunç ve keskin dişlere sahip. Fakat durum her zaman böyle olmamış. Köpek balıklarının, vatozların ve kimeraların da içerisinde yer aldığı günümüz kıkırdaklı balıklarının (chondrichthyan) ataları, daha yavaş değişen dişlere sahipmiş. Köpek balıklarının daha eski, daha ufak ve aşınmış olan dişleri, ağızları kapalıyken çeneye dik şekilde duruyormuş. Daha yeni ve daha büyük dişler ise dile doğru bakıyor ve bu sayede ağız kapalıyken görünmüyormuş.
Şimdiyse Zürih Üniversitesi, Chicago Üniversitesi ve Hollanda’nın Leiden şehrindeki Naturalis Biyoçeşitlilik Merkezi’nde çalışan taşılbilimciler, Fas’ta keşfedilen 370 milyon yıllık bir kıkırdaklı balığa dayalı bu özel çene yapılandırmasının işlev ve yapısını incelemişler. Bilgisayarlı tomografi taramalarını kullanan araştırmacılar, çeneyi yeniden yapılandırmayı başarmanın yanısıra, bunu 3 boyutlu bir model şeklinde de yazdırmışlar. Bu sayede, çenenin işleyişini canlandırıp test edebilmişler.
Araştırmacılar bu süreçte; alt çenenin iki tarafının, insanlardan farklı olarak ortada kaynaşmadığını keşfetmişler. Bu sayede yarım çene kemiklerini aşağı doğru indirebilen hayvanlar, bunları dışa doğru da otomatik şekilde döndürebiliyormuş. Birinci yazar Linda Frey şöyle açıklıyor: “Bu döndürme yoluyla; genelde ağzın içerisine doğru bakan daha yeni, daha büyük daha keskin dişler dik bir konuma getiriliyor. Bu sayede hayvanların avlarını dişe geçirmesi kolaylaşıyor. Daha sonra bu dişler, çene kapandığı zaman içe doğru gerçekleşen bir dönüş yoluyla avı daha derine itiyor.”
Zürih Üniversitesi. Ç: O.