Laboratuvar ortamında döllenen embriyoların sadece %30’u sağlıklı bireylere dönüşüyor. Bu yöntemin başarısız olmasının nedenlerinden biri ise taşıyıcı annelere yerleştirilen embriyoların sağlıklı koşulda olmamaları.
Günümüzde Stanford Üniversitesinden araştırmacılar embriyonun sağlığını test edecek yeni bir yol bulduklarını öne sürüyorlar. Hem anne hem bebek için daha sağlıklı ve güvenli olabilecek bu yöntem embriyoların ne kadar yumuşak olduğunu anlamaktan geçiyor, aynı markette meyve alırken yaptığımız gibi. Araştırmacılar bulgularını geçtiğimiz gün Nature Communications dergisinde yayımladılar.
Stanford’daki döllenme laboratuvarının yöneticisinin bazı embriyoların diğerlerinden daha yumuşak olduğunu söylediğinde araştırma ekibimizin fikirleri oluşmaya başladı. Genelde laboratuvar çalışanları, yerleştirilecek olan embriyoları hazırlarken, bir kaç yumurtayla babanın spermlerini birleştirirler ve hangisinin daha hızlı geliştiğini görmek için bir kaç gün beklerler. Embriyonun bölünme hızının sağlığını belirttiğini düşünerek, gelişim gösterenlerden birkaçını anneye yerleştirirler. Eğer birden fazla embriyo hayatta kalırsa bu annenin ve fetüslerin hayatını tehlikeye sokabilir.
Ekip işe fare embriyolarını pipetle dürterek ne kadar yumuşak olduklarını anlamakla başladı. Çok yumuşak ve çok sert olan embriyoların hayatta kalma şansı düşükken ikisinin ortasında olanlar çok daha iyi sonuçlar veriyordu. Daha sonrasında emin olmak için bu embriyoları anne farelere yerleştirdiler ve kullandıkları bilgisayar programının %90 oranla doğru tahminlerde bulunduğunu gördüler.
Araştırmacılar aynı işlemleri insan embriyoları için de tekrarladı ancak embriyoları annelere yerleştirip bulgularını test etmediler, yakın zamanda ki planları da bunu gerçekleştirmek.
Hala cevabını bulmamış pek çok soru mevcut, neden yumuşaklığın embriyonun gelişiminde önemli bi faktör olduğu gibi. Bilim insanları bunun DNA’nın kendini onarabilmesi ve embriyonun bölündükçe pozisyonunu koruyabilmesi ile alakalı olabileceğini düşünüyor.
Eğer embriyoların fiziksel özellikleri onların hayatta kalma şansını tahmin edebilmemizi sağlarsa tüp bebek yöntemiyle yapılan doğumlarda hem başarılı doğum ihtimalini artıracak hem de ikiz riskini azaltacaktır. Alışıldık tüp bebek yönteminin dışındaki uygulamalara da kolaylık sağlayabilecek olan çalışma 3 ebeveynli bebek yönteminin ve daha uzun yaşlara kadar çocuk sahibi olabilmenin de önünü açıyor.