Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Boston Üniversitesi’nde çalışan bir araştırmacının ülke çapındaki yaklaşık 33.000 üniversite öğrencisiyle yaptığı anket, genç insanlarda görülen depresyon ile anksiyetenin artmaya devam ettiğini ve artık en yüksek seviyeye ulaştığını gösteriyor. Elde edilen sonuçlar; koronavirüs salgını, siyasi huzursuzluk, sistematik ırkçılık ile eşitsizlikten kaynaklanan ve giderek artan stres etmenlerinin bir işareti niteliğinde.
Boston Üniversitesi’nde zihinsel sağlık araştırmacısı ve 11 Şubat’ta yayımlanan ülke çapındaki anket çalışmasının eş baş araştırmacısı olan Sarah Ketchen Lipson, “2020 sonbahar döneminde taramadan geçirilen öğrencilerin yarısı, depresyon ve/veya anksiyete bakımından pozitif çıktı” diyor. Yapılan anket, öğrencilerin yüzde 83’ünün zihin sağlıklarının son bir ayda akademik performanslarını olumsuz şekilde etkilediğini söylediğini ve üniversite öğrencilerinin üçte ikisinin ise yalnızlık ve soyutlanmışlık hisleriyle mücadele ettiğini belirttiğini ortaya çıkarıyor. Tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan bu oranlar, salgının ve salgını kontrol altında tutmak için gereken sosyal mesafenin bilançosunu yansıtıyor.
Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi’nde yardımcı sağlık hukuku, politikası ve yönetimi profesörü olan Lipson’a göre anketin sonuçları; üniversitedeki öğretim üyeleri ile fakültenin, öğrencilerin zihinsel sağlık ihtiyaçlarına yardımcı olabilecek mekanizmaları devreye sokması gerektiğini vurguluyor.
“Fakültenin, son teslim tarihleri konusunda daha esnek davranması ve öğrencilere, yeteneklerinin zorlu bir dönem sırasında üst seviyede notlar almaya bağlı olmadığını hatırlatması gerekiyor” diyor Lipson.
Kat J. McAlpine/Boston Üniversitesi. Ç: O.