Vampir Yarasalar Hasta Oldukları Zaman Sosyal Mesafe Uyguluyor

0
Bayağı vampir yarasa. Gerald Carter

Bugün yayımlanan yeni araştırmanın gösterdiğine göre vampir yarasalar hasta oldukları zaman, tüneklerinde yaşayan diğer grup arkadaşlarından uzaklaşıyorlar.

Yeni çalışmada araştırmacılar, vahşi yarasalara bağışıklık sistemlerini aktifleştiren bir bileşen vermiş ve kendilerini birkaç saat boyunca hasta hissetmelerini sağlamışlar. Ardından ise bu yarasaları tüneklerine geri koymuşlar. Kontrol grubu şeklinde kullanılan yarasalara da plasebo (etkisiz ilaç) verilmiş.

Bu yarasaların davranışlarına yönelik veriler, özel şekilde tasarlanan ve hayvanların sırtlarına yapıştırılan “sırt çantası” bilgisayarlar ile toplanmış. Bu sayede, vampir yarasalarının sosyal karşılaşmaları kayıt altına alınmış.

Hasta yarasalar, tünek ağaçlarındaki kontrol yarasalarıyla karşılaştırıldığında daha az sayıda yarasa ile etkileşime girmiş, diğer yarasaların yanında daha az zaman geçirmiş ve genel olarak tünekteki diğer yarasalarla bağlantıları iyi olan bireylerle daha düşük etkileşim kurmuşlar.

Veriler, sağlıklı yarasaların hasta bir yarasayla bağlantı kurma ihtimalinin de daha düşük olduğunu göstermiş.

Çalışmanın eş baş yazarı ve Ohio State Üniversitesi’nde evrim, ekoloji ve organizma biyolojisi alanlarında doktora sonrası araştırmacı olan Simon Ripperger şöyle söylüyor: “COVID-19 salgını esnasında uygulanan sosyal mesafe, kendimizi iyi hissettiğimiz zaman pek normal gibi gelmiyor. Fakat hasta olduğumuzda, biraz geri çekilmek ve yatakta daha uzun vakit geçirmek yaygın bir durum oluyor çünkü tükenmiş oluyoruz. Üstelik bu durum, daha seyrek şekilde sosyal etkileşim kurmamız anlamına geliyor.”

Bu çalışmada da aynı şeyi gözlemledik: Yüksek ölçüde sosyal olan vampir yarasaları, doğal ortamda kendileri veya grup arkadaşları hasta oldukları zaman mesafelerini koruyorlar. Ayrıca sonuç olarak, hastalığın yayılışını da azaltmaları beklenebilir.”

Ripperger, çalışmanın eş baş yazarı ve Ohio State Üniversitesi’nde evrim, ekoloji ile canlı biyolojisi yardımcı profesörü Gerald Carter’in laboratuvarında çalışıyor. Bu iki bilim insanı ve Austin Texas Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi olan eş yazar Sebastian Stockmaier, Panama’daki Smithsonian Tropik Araştırma Enstitüsü’nün de üyeleri.

Carter ve Ripperger, vampir yarasalarındaki sosyal davranışlara yönelik çok sayıda araştırmada ortaklık yapmış. İkilinin önceki bulguları arasında; vampir yarasaların kademeli bir güven oluşumu yoluyla arkadaşlık kurmaları ve anne vampir yarasaların, her ikisi de hasta olsa bile yavrusuyla sosyal bağlantılarını sürdürmesi de yer alıyor.

Araştırmacılar bu çalışma için, Belize ülkesinin Lamanai bölgesindeki bir ağaç kavuğunun içinde yaşayan 31 bayağı dişi vampir yarasası yakalamış. Yarasalardan 16 tanesine, bağışıklık tepkisini harekete geçiren (fakat hastalığa sebep olmayan) bir molekül enjekte eden araştırmacılar, 15 yarasaya ise plasebo maksatlı serum vermişler.

Araştırmacılar yarasaları tüneklerine geri götürdükten sonra, enjeksiyondan sonraki üç ila dokuz saatlik “müdahale dönemi”* de dahil olmak üzere kolonideki sosyal davranışları üç gün boyunca incelemişler. (*Araştırmacılar bu dönemi, enjeksiyon uygulanan yarasaların kendilerini hasta hissetmesinden kaynaklanan davranış değişimlerine bağlıyor.)

“Hasta yarasaların davranışlarında üç ölçüte odaklandık: Bu yarasaların başka kaç yarasa ile karşılaştığına, diğer yarasalarla toplamda ne kadar zaman geçirdiklerine ve sosyal ağın bütününe ne kadar iyi bağlandıklarına baktık” diyor Carter.

Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, hasta yarasaların altı saatlik müdahale dönemi boyunca etkileşim kurduğu ortalama grup arkadaşı miktarı dört tane azalmış ve etkileşim süreleri de partner başına 25 dakika düşmüş. Ayrıca herhangi iki yarasanın birbirinin yanında geçirdiği zaman miktarının, eğer bu karşılaşmada en az bir hasta yarasa varsa en kısa olduğu bulunmuş.

“Hasta vampir yarasaların daha düşük sayıda grup arkadaşıyla karşılaşmasının bir sebebi de, uyuşuk olmaları ve eskisi kadar gezinmemeleriydi” diyor Carter. “Hasta yarasaların kafeste tutuldukları zaman da diğer yarasaları eskisi kadar tımar etmediğini ve eskisi kadar temas çağrısı yapmadıklarını gördük. Davranışta meydana gelen bu basit değişimler, sağlıklı yarasalar herhangi bir işbirliği veya kaçınma faaliyeti sergilemese bile sosyal mesafe oluşturabiliyor. Bu konuyu daha önce laboratuvarda araştırmıştık. Buradaki amacımız, bu hastalık davranışlarının sonuçlarını doğal bir ortamda ölçmekti.

“Burada gösterdiğimiz sonuçlar, muhtemelen diğer pek çok hayvanda da yaygındır. Fakat davranışta meydana gelen bu değişimlerin, hastalık yapan mikroba da bağlı olduğunu hatırlamakta fayda var. Gerçek bir virüs veya bakteri kullanmadık çünkü hastalık davranışının etkisini izole etmek istedik. Bazı gerçek hastalıklar, etkileşimleri azaltmayıp, daha muhtemel hale getirebilir veya hasta yarasalardan uzak durulmasına yol açabilir.

Çalışmada gerçek bir hastalığın yayılışı belgelenmese de; sosyal karşılaşma verilerini maruz kalma süresi ile patojen bulaşımı arasındaki bilinen verilerle birleştirmek, araştırmacıların, hastalık davranışının sosyal ağdaki bir patojenin yayılışını nasıl etkileyebileceğini tahmin etmesini sağlıyor.

Koloninin sosyal ağındaki her bir yarasanın davranışını açık biçimde belirlemek, yakınlık algılayıcılarının hasta veya sağlıklı yarasalar arasındaki bağlantıları her birkaç saniyede bir ölçmesi sayesinde mümkün olmuş. Bir kuruştan daha hafif olan bu minik bilgisayarlar, bir ya da iki hafta içerisinde düşüyor. Yakınlık algılayıcılarda tutulan kayıtların görselleştirilmesi, koloninin sosyal ağında müdahale döneminden 48 saat sonrasına kadar gerçekleşen bağlantıların sayısındaki artışı göstermiş.

“Yakınlık algılayıcılar, bu yarasaların sosyal davranışının gün ve gece boyunca saat saat ve hatta dakika dakika nasıl değiştiğine yönelik inanılmaz bir pencere sağladı; yarasalar, ağaç boşluğunun karanlığında gizlenmiş olsalar bile” diyor Ripperger.

 

 

 

 

Yazar: Emily Caldwell/Ohio State Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz