Venüs’te Mikrobiyal Yaşam mı Var? İşte, Büyük Keşif Hakkında Bilmeniz Gerekenler

0
Venüs'ün Atatsuki ile morötesi ışıkta görüntülenen, sahte renkli görüntüsü. PLANET-C Proje Takımı

Venüs, diğer adıyla Akşam Yıldızı; geceleyin güzel bir şekilde ışıldıyor olabilir. Fakat yakından bakıldığında kayalık bir gezegen ne kadar yaşama müsait değilse, Venüs de o kadar müsait değil. Sülfürik asit yağmurları, boğucu bir CO2 atmosferi ve yüzeyinde ise Dünya’dakinden 100 kata kadar daha fazla bir atmosferik basınç barındırıyor.

Dünya üzerindeki yaşama dair bildiklerimize bakıldığında Venüs, Güneş Sistemi’nde canlı bulmak için bakacağınız son yerlerden olurdu. Fakat bilim insanlarından oluşan uluslararası bir araştırma takımı, bugün Nature Astronomy bülteninde yayımlanan ve belki de biyolojik bir işaret niteliği taşıyabilecek (sadece belki) bir keşif gerçekleştirmiş.

Diğer taraftan bu durum, henüz bilmediğimiz inorganik kimyasal bir sürecin işareti de olabilir. Belki de Venüs’te yeterince anlaşılmamış bazı jeolojik süreçler gerçekleşiyor olabilir. Her iki durumda da bu keşif, harika bir öğrenme fırsatını müjdeliyor.

Araştırmacılar, koşulların yüzeyden daha ılımlı olduğu ve (toksik değilse bile) yüzeydeki kadar ezici olmadığı kalın bulutların yüksek bölgelerinde fosfin gazının izlerine rastlamışlar. Bu bileşik, Dünya’da hem biyolojik hem de cansız süreçlerle oluşuyor.

Araştırmacılara göre bilinen cansız süreçlerin, Venüs’ün üst bulutlarında görülen miktarda (milyar başına yaklaşık 20 parça, ppb) fosfin oluşturması pek muhtemel değil.

Araştırma takımı, fosfine ait bu benzersiz tayf imzasını farklı zamanlarda iki farklı cihaz kullanarak tespit etmiş: 2017 yılında James Clerk Maxwell Teleskobu’yla ve 2019 yılında da Atakama Büyük Milimetre/milimetrealtı Teleskop Dizisi’yle tespit etmişler.

‘AĞZIM AÇIK KALDI’

Çalışmanın baş yazarı ve Cardiff Üniversitesi’nde astrobiyolog olan Jane Greaves, “Doğrusu ağzım açık kalmıştı” diyor.

“Bu bolluk, (Dünya’da nasıl çalıştıklarına bakarsak) organizmaların yeterli bir kaynak olabileceğini akla getiriyor. Dünya’daki canlılardan gördüğümüz üzere, fosfin üretiminde zirve veriminin sadece yüzde 10’unda olsalar bile Venüs’te gördüğümüz miktarda fosfin üretebilirler.”

Venüs’teki asitli bulutların, muhtemelen fosfini çok çabuk ortadan kaldırabilecek olması da tespiti çok daha ilgi çekici hale getiriyor. Yaklaşık iki yıl arayla yapılan iki tespit, bu bileşeni oluşturan sürecin halen devam ettiğini akla getiriyor.

Araştırmadaki bir sonraki adım, fosfin oluşturabilen diğer tüm süreçler üzerinde en ince ayrıntısına kadar çalışmak.

KAYDA DEĞER MİKTARDA TESPİT EDİLDİ

Bir fosfor ve üç hidrojen atomundan oluşan fosfin, Satürn ve Jüpiter’de epey kayda değer miktarlarda tespit edilmiş. Fosfin, bu gaz devlerinin sıcak, yüksek basınçlı iç bölümlerinde oluşuyor ve konveksiyon (ısıyayım) yoluyla bol miktarda üretiliyor.

Fakat bütün o yüzey ısısı ve basıncına rağmen Venüs’ün, yerel gaz devlerinde görülen bu fosfin oluşum koşullarını karşılamadığı düşünülüyor.

Fosfor içeren bir konuma yıldırım çarpması veya fosfor içeren mikro gök taşları gibi diğer süreçler, atmosferik fosfin oluşturabiliyor fakat araştırma takımı bu mekanizmaları da elemiş durumda; çünkü bunlar, Venüs’te 20 ppb fosfin oluşturacak kadar yaygın değil.

Dünya üzerinde fosfin, anaerobik (oksijeni düşük) ekosistemlerde bol miktarda bulunmuş. Anaerobik mikropların bolca yaşadığı bataklıklarda ve çamurlarda bulunuyor. Bağırsaklarda ve şey… yellenmelerde de bulunuyor. Anaerobik mikroorganizmalar, bir şekilde fosfin üretiyor. Venüs’ün bulutları da anaerobik.

MİKROP TOPLULUĞU MU, FARKLI BİR İHTİMAL Mİ?

Bir kısmı bu yeni keşfin parçası olan bir araştırma takımı, daha geçen ay Venüs’ün bulutlarında yaşayan ve daimi şekilde gezebilen bir mikrop topluluğu olup olamayacağını araştırmış ve böyle bir durumu mantıklı bulmuş; üstelik, tam da Greaves ile araştırma takımının fosfin bulduğu ılıman bölgede. Bu yüzden keşif, kesinlikle cazibeli bir olasılık.

Fakat yaşamın varlığı, muhtemel tek açıklama değil. Dünya üzerinde fosfin oluşturan bir süreç de yanardağ faaliyetleri. Araştırma takımı, 2015 tarihli bir makaleye atıf yaparak volkanik faaliyeti yetersiz bulup o ihtimali elese de; sene başında yayımlanan bir araştırma, Venüs’ün volkanik açıdan önceden düşünülenden daha aktif olabileceğini öne sürüyor.

Avustralya Nükleer Bilim ve Teknoloji Organizasyonu’nda çalışan ve bu araştırmada yer almayan gezegen bilimci Helen Maynard-Casely, “Dünya’da, volkanik kaynaklardan gelen fosfin gazı var” diyor.

“Bu makalede o ihtimali elemişler çünkü gözlemledikleri fosfin miktarının, sadece yanardağlarla desteklenemeyeceği kanısındalar. Ben bunu biraz şaşırtıcı bulunuyorum çünkü Venüs’te, Dünya’dakinden çok daha fazla volkanik faaliyet olduğuna yönelik bol miktarda kanıt var. Üstelik, Venüs’ün yüzeyinin nelerden meydana geldiğine dair çok daha az fikrimiz var.”

Greaves’in takımı, Venüs’teki fosfin sentezini harekete geçiren ve bilinmeyen kimyasal bir süreç olabileceğini de belirtiyor. Gezegen üzerinde yakından çalışmanın güçlüğü göz önüne alındığında (Venüs, gezegene konmak üzere gönderilmiş birden fazla uzay aracını kızartmış ve hiçbiri birkaç saatten fazla çalışamamıştı), gezegenin yüzeyini hiç de iyi bilmiyoruz. Bu yüzden, bilinmeyen kimyasal ve yerbilimsel süreçler güçlü bir ihtimal.

“Daha önce keşfetmemiş olduğumuz bütün bir tepkime ağı ya da örneğin; Dünya’dakinden çok farklı olan ve fosfor içeren bol miktarda mineral olabilir” diyor Greaves.

NASIL OLUŞTU?

Venüs’ün atmosferindeki bu fosfin imzasını meydana getiren şey her ne ise, cevabı bulunca yeni bir şey öğreneceğiz; yani bunun kimyayla mı, fosforla mı yoksa fosfin üreten süreçlerle mi oluştuğunu ya da bunun, yaşamın azmiyle ilgili bir şey mi olduğunu öğreneceğiz.

“Dünya’mızdan başka yerde oluşan biyoloji arayışında işin büyük bir kısmı, biyolojinin Dünya’da bildiğimiz şekliyle hayatta kalabileceği yerler bulmaya odaklı. Bu yüzden Jüpiter’in uyduları Europa ve Ganymede, biyolojik faaliyet barındırmada muhtemel noktalar olarak görülüyor çünkü ikisinin de buzlu yüzeylerinin altında, mineral bakımından zengin olabilecek ve uzay havasından korunmuş okyanuslar barındırdığı düşünülüyor; bizdeki okyanuslardan çok da farklı değil” diyor Maynard-Casely.

BİYOLOJİ OLDUĞUNA DAİR KANIT BULUNURSA…

Eğer Dünya’daki hiçbir şeyin hayatta kalamayacağı bir yerde biyoloji olduğuna dair kanıtlar bulursak; o zaman bu durum gerçekten, çok sayıda biyolojik faaliyetin belki de bütün Güneş Sistemi boyunca gerçekleşiyor olabileceğini akla getirir.”

Yine de bu gizemi çözerken atılacak sonraki adımlar, söylendiğinden daha zor olabilir. Güçlü teleskoplar kullanarak daha fazla gözlem elde edebiliriz. Ancak daha yakın gözlemlere ihtiyacımız olabilir: Ya yörüngede gezen bir araştırma aracıyla, ki şimdilik çalışan sadece bir tane var (JAXA’nın Akatsuki aracı); ya da bir iniş aracı kullanarak ki bunu gerçekleştirmek çok daha güç.

Venüs için yapılması tasarlanan birkaç görev bulunuyor fakat tasarı ile uygulama arasında genelde uzun bir süre oluyor.

Bu arada modellemelerin ve deneylerin yapılmasıyla, ihtimaller daraltılmaya başlanabilir.

Olumsuz bir sonucun gösterilmesi çok zor. Şimdi gökbilimciler, fosfini hayat olmadan doğrulamanın tüm yollarını düşünecek ve ben de bunu hoş karşılıyorum” diyor MIT’de moleküler astrofizikçi olan Clara Sousa-Silva.

“Lütfen bu yapılsın çünkü fosfin oluşturabilen yaşam dışı süreçleri göstermede elimizdeki ihtimallerin sonuna ulaştık.”

 

 

 

 

Yazar: Michelle Starr/ScienceAlert. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz