Vücudumuz oldukça karmaşık bir makineye benziyor. Bu makine, mikro moleküler seviyeden makro moleküler seviyeye kadar çok sayıda parçanın birlikte çalışmasıyla işliyor. Söz konusu parçaları oluşturan protein ve nükleik asit gibi yapı taşlarını ise kimyasal elementlerin oranı ve etkileşimi belirliyor. Vücudumuzda bulunan elementleri, oranlarını ve işlevlerini şöyle listeleyebiliriz:
%65 Oksijen: Oksijen, hidrojenle bir araya gelerek suyu oluşturuyor ve vücudumuzun %62’si sudan ibaret. Ayrıca vücut ısısını ve ozmotik basıncı dengeliyor.
%18 Karbon: Organik kimyanın temeli olan karbon vücudumuzda da önemli bir role sahip. Karbonhidratlar, yağlar, nükleik asit ve proteinler karbon zincirlerinden oluşur.
%10 Hidrojen: Hidrojense hem suda hem de tüm organik moleküllerde mevcut. Azot %3 Azot, genetik kodlarımızı oluşturan protein ve nükleik asitlerde bulunuyor.
%1,5 Kalsiyum: Vücudumuzdaki en bol mineral kalsiyum. Kemiklerdeki kullanımının yanı sıra kaslarda ve proteinlerin düzenlenmesinde de rol oynar.
%1 Fosfor: Hücrelerimizin enerji ihtiyacını gideren ATP molekülü fosfor kullanıyor. Ayrıca kemiklerimizde de fosfor mevcut.
%0,35 Potasyum: Sinir sinyallerinde ve kalp ritminin düzenlenmesinde kullanılan potasyum vücudumuz için son derece önemli bir elektrolit.
%0,25 Sülfür: Sülfür, aminoasitlerde bulunuyor. Proteinlere şekil vererek, ihtiyaç duyulan fonksiyonlara uygun yapıda olmalarını sağlıyor.
%0,15 Sodyum: Sodyum da önemli bir elektrolit. O da potasyum gibi sinir sinyallerinden sorumlu. Bir de vücudumuzdaki su oranını düzenlemeye yardımcı oluyor.
%0,15 Klor: Klor, vücut sıvılarımızın dengesinden sorumlu.
%0,05 Magnezyum: 300’ün üstünde metabolik reaksiyonda devreye giriyor. Kaslar ve kemiklerin oluşumunda rol oynuyor. Bunlar dışında demir, bakır, çinko, selenyum gibi elementler de mevcut.
Popular Science Türkiye arşivinden.