Hiç kedi sahiplerinin neden tasmalarına çan taktıklarını merak ettiniz mi? Nedeni kedilerin yırtıcı olması ve küçük bir çanın çınlamasının, bizim evcil yırtıcımızın potansiyel avlarını yemek, oyuncak ya da hediyeye dönüştürmeden korkutup kaçırmak. Onların yırtıcı içgüdüleri, oyun zamanını sevimli ya da rahatsız edici hale getirebilir. Ancak Proceedings of the National Academies of Sciences’da yayımlanan yeni bir analiz, kediler ve diğer istilacı memelilerin küresel biyoçeşitliliği derinden etkilediğini öne sürdü.
Avusturyalı koruma ekolojisti Tim Doherty ve çalışma arkadaşları, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) tehdit altındaki türler kırmızı listesini derinlemesine incelemiş ve verileri, o bölgeye özgü olmayan yırtıcılardan hangilerinin oradaki yerli hayvanlara daha fazla zarara yol açtığını belirlemek için analiz etmişler. Bu yerli olmayan yırtıcılar arasında kediler ve köpekler de bulunuyor. Araştırmacılar verileri analiz ederken “evcil yırtıcı/etçil/ev hayvanı” tanımlaması ile kötü kediler (F. catus) ve köpekleri (C. familiaris) kastettiler. Her ne kadar bunların çoğu vahşi bireyler olsa da, F. catus ve C. familiaris‘in evde bakılan üyeleri suçsuz değiller.
Araştırmacılar 596 tehdit altında ve 142 nesli tükenmiş türün (toplamda 738), istilacı memeli yırtıcıların 30 türünün olumsuz etkileri altında olduklarını buldular. Bu listenin başında kedilerin yanı sıra kemirgenler, köpekler ve domuzlar bulunuyor. Ve ayrıca kedilerin yırtıcı olarak çoğunlukla kuşları öldürdüğünü düşünsek de araştırmacılar kemirgenlerin 52 kuş türünün neslinin tükenmesinden sorumlu olduklarını söylüyorlar. Kedilere oranla düşük ama hala 40 gibi şok edici bir skor.
Araştırmacılar, istilacı yırtıcı memelilerin, soyları tükenen bütün kuş, memeli ve sürüngenlerin %58’ine toplu katkılarıyla, türleri soylarının tükenmesine sürükleyen en kötü etmen olduğunu ileri sürüyorlar. Rakam daha da yükselebilir. Çünkü istilacı yırtıcı türlerden olumsuz etkilenen 23 adet kritik tehlikede bulunan tür, artık muhtemelen soyu tükenecek olarak sınıflandırılıyor.
İzole ya da küçük ekolojik konumlarda yerleşmiş hayvanlar, araştırmacılar tarafından en yüksek risk altındaki popülasyonlar olarak tanımlanıyor. Örneğin adada yaşayan bir tür, çeşitli çevrelerde yaşayan bir türe göre yırtıcılardan muhtemelen daha fazla etkilenecektir.
Sonuç olarak kedinize çan takmalı mısınız? Muhtemelen zararı olmaz (her ne kadar bazıları aksini savunsa da), ancak bir yardımı da olmayabilir. Bazı kediler çanlarının ötemeyeceği kadar sinsi hareket edebiliyorlar. Böylece kimi kedi sahipleri kuşların korkup kaçmasını sağlamak için parlak renkli tasmalardan yararlanıyorlar. İnsanlar tarafından sokaktan sahiplenen başıboş kediler avlanma yetenekleri bakımdan en istekli olanlar olduğundan özellikle onları gözetlememiz gerekiyor. Yine de en kesin çözüm kedileri ev içinde tutmak olacaktır, böylece tek öldürecekleri şey sizin yalnızlığınız olur.
Çeviren: Beril Güzel Cangören