Kopenhag Üniversitesi’ne çalışan araştırmacılar yapay sinir ağlarını kullanarak, insan genomunda Neandertallerden ve diğer arkaik insanlardan gelen faydalı mutasyonları aramayı sağlayacak yeni bir yöntem geliştirmişler. Bu insanların çağdaş insanlar ile eşleştiği biliniyor. Fakat söz konusu insanlardan miras alınan genetik maddelerin genel akıbeti, hâlâ büyük oranda bilinmiyor. Araştırmacılar diğer birçok bulgunun yanısıra; metabolizma, kanla ilgili hastalıklar ve bağışıklıktaki çekirdek güzergâhlar ile ilişkili yeni mutasyonlar keşfetmiş.
Neandertaller ve Denisova insanları gibi arkaik insanların nesli binlerce yıl önce tükenmiş. Fakat bundan önce, günümüzdeki insanların atalarıyla eşleşmişler. Çağdaş insanlar, halen bu yok olmuş türlerin genetik mutasyonlarını taşıyor.
Neandertal genomunun yüzde 40’tan fazlasının, günümüzde yaşayan ve Afrika kökenli olmayan farklı insanlarda yaşadığı fakat yayıldığı; bu yüzden de herhangi bir bireyin genomunun, Neandertal maddesinin sadece yüzde ikisine kadarını taşıdığı düşünülüyor. bazı insan popülasyonları da Denisovalılardan kalma genetik madde taşıyor. Bu gizemli arkaik insan gurubu, binlerce yıl önce Doğu Avrasya ile Okyanusya’da yaşamış olabilir.
Faydalı genetik maddenin uyumsal geri melezleme şeklinde bilinen bir süreçle gen havuzumuza girmesi, geçmişte sık sık gerçekleşen bir durum olmuş çünkü dünya geneline yayılan insanlara avantaj sağlamış. Birkaç örnekten bahsetmek gerekirse, bilim insanları bu mutasyonlardan bazılarının cilt gelişimi ve metabolizmayı etkilediğini düşünüyor. Fakat pek çok mutasyon halen keşfedilememiş.
Şimdiyse Kopenhag Üniversitesi GLOBE Enstitüsü’nde çalışan bilim insanları, derin öğrenme teknikleri kullanarak insan genomunda keşfedilmemiş mutasyonları arama yöntemi geliştirmişler.
Yeni çalışmanın eş yazarı olan ve GLOBE Enstitüsü’nde çalışan yardımcı profesör Fernando Racimo, “‘Genomatnn’ adı verilen bir derin öğrenme yöntemi geliştirdik” diyor. “Bu yöntem, genetik bilginin türler arasındaki aktarımı olan geri melezleme ile doğal seçilimi birlikte modelliyor. Model, insan genomunda meydana gelmiş olabilecek geri melezleme bölgelerini belirlemek amacıyla geliştirildi.” Çalışma eLife bülteninde yayımlandı.
Kopenhag Üniversitesi – Sağlık ve Tıp Bilimleri Fakültesi. Ç: O.