Yol Kenarındaki Çöpleri Kim Atıyor?

0
Fotoğraf: Nicholas Bartos/Unsplash

Bir araştırmaya göre yerdeki çöpler, genelde bulundukları yerden en fazla 3 kilometre uzaklıktan geliyor. Ayrıca insanlar kaldırmadığı sürece, bu çöplerin çoğu bulunduğu ortamı asla terk etmiyor.

Riverside – California Üniversitesinde (UCR) çalışan araştırmacılar, yeni çalışmada ABD’nin Inland Empire bölgesindeki yedi noktadan bir ay boyunca çöp toplamışlar. Çöplerin bileşimini inceleyen ve pek çok ürünün imalatçısını tespit eden bilim insanları, fişleri sayesinde de bu ürünlerin nereden satın alındığını belirlemişler.

Çoğu çöp ürünü, satın alındıkları yere yakın bir mesafede sokağı boylamış. Diğer bir ifadeyle çöplerin çoğu yerel kaynaklardan geliyor. Çalışmada elde edilen bulgular, belediyelerin nihayetinde suyumuzu ve havamızı kirleten plastik çöplerin önüne geçmesine yardımcı olabilir.

UCR’de çevre bilimci ve makalenin birinci yazarı olan Win Cowger, “Birçok kişi ‘Bu çöp benim değil’ der” diyor. “Müsaadenizle bu düşünceyi elimizdeki kanıtlarla defetmek istiyorum, en azından burada; Inland Empire bölgesinde.”

Bazılarına göre çöplerin kentsel alanlarda gezmesinden rüzgar, su veya başka etmenler sorumlu. Environmental Research Letters bülteninde yayımlanan yeni çalışma, bölgesel çöplerin böylesine detaylı şekilde incelendiği ve insanların, çöplerin satıcılardan sokaklara gitmesindeki temel araç olduğunun belirlendiği ilk araştırma.

Araştırmacılar bu sonuçlara ulaşmak için 18 lisans ve yüksek lisans öğrencisine veri toplama eğitimi vermiş. Eğitim verilen öğrenciler haftada birkaç gün Riverside, Moreno Valley, Loma Linda, San Dimas ve Palm Desert ilçelerinde yol kenarlarını bir kilometreye kadar incelemiş.

Bulunan malzemelerin yaklaşık yüzde 60’ı plastikmiş. Çoğu gıda ile ilgili olan bu çöpleri, sonrasında tütün ürünleri takip etmiş. Buna bağlı olarak, tespit edilebildikleri kadarıyla en büyük üreticiler de Philip Morris, Mars Incorporated, RJ Reynolds ve Jack in the Box olmuş.

Ürünlerin dükkanlardan sokaklara gitmesinden insanlar sorumlu olduğu için, çöplerden kişilerin kötü davranışlarını sorumlu tutmak mantıklı gelebilir. Fakat araştırmacılar sorunu çözmek için bireylerin, kanun koyucuların ve üreticilerin hep birlikte çalışması gerektiğini düşünüyor.

“Çöp miktarını azaltmak için insanların bireysel davranışlarına çok vurgu yapılıyor” diyor UCR’de çevre bilimci ve çalışmanın eş yazarı olan Andrew Gray. “Gerçekte, bu kadar şeyi en başta üretmemiş olsaydık bu kadar şey çevreye gitmezdi demek daha doğru olabilir.”

Araştırmacılar, şehirlerin sorunu bölgesel seviyede ele almak için çeşitli araçlar barındırdığına karar vermiş. Bunlara sıklıkla dışarı atılan ürünlerin yasaklanması veya sokakların daha sık süpürülmesi de dahil edilebilir.

Öneriler arasında yasaklar ve diğer önleyici tedbirler var çünkü çalışmada, çöpleri temizlemenin sorunu çözmediği belirlenmiş. Araştırmacılar inceleme yapmaya geldikleri her seferinde bölgeleri de temizlemişler fakat geri döndükleri zaman yine benzer bir çöp hacmiyle karşılaşmışlar.

“Bazı insanların taraf olduğu bir kırık cam teorisi var. Bu teoriye göre çöp çöpü çekiyor. Fakat bir yeri temiz tutsanız dahi, çöplerin sürekli biriktiğini keşfettik. Dolayısıyla çöpü başlangıçta önlemek için başka eylemler gerekiyor” diyor Cowger.

Çöplerin yol kenarlarına nasıl gittiğini ve bunların nasıl temizleneceğini daha iyi anlamak isteyen bilim insanları Long Beach, California ve Oregon’da ilave çalışmalar yürütmeyi planlıyor. Ek olarak Cowger, yeni çalışmayı diğer benzer çalışmalara bağlamak üzere evrensel bir çöp gözlem terminoloji endeksi üzerinde çalışıyor.

Çöplere ait benzer veri dizilerinin birbirine bağlanmasında karşılaşılan sorunlardan biri de, çöpün tanımlanmasında kullanılan dilin farklılığı. Örneğin Amerikalıların ambalaj dediği şeye Doğu Asya ülkeleri ‘sachet’ diyor. Çöp yığınlarında sıklıkla bu malzemeyle karşılaşılıyor. Cowger’in endeksi, terimlerin birleştirilmesine yardımcı olacak. Bu sayede çöplerin küresel çaptaki sebep ve etkileri daha iyi anlaşılabilecek.

Bu konuda eyleme geçmek çok büyük önem taşıyor. Plastik, etrafındaki toprağa zararlı kimyasallar yayabiliyor ve bu kimyasallar yer altı suyu ile yüzey sularına geçebiliyor. Büyük boyutlu plastikler hayvanlara zarar verip yapıların ve doğal çevrenin estetik cazibesini azaltırken, büyük cisimlerin parçalanmasıyla mikroplastikler ortaya çıkıyor. Bu kirleticiler, insan sağlığında geniş çaplı olumsuz etkiler meydana getirebiliyor.

“İnsanlar olarak neyin üretildiğine karar verirken daha sistematik bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor çünkü nihayetinde hepsi çevreye gidiyor” diyor Gray.

 

 

 

 

Yazar: Jules Bernstein/Riverside – California Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz