İşe geç kaldığınızı ve arabanızın anahtarlarını çaresizce aradığınızı hayal edin. Evin her tarafına baktınız fakat hiçbir yerde bulamıyorsunuz. Aniden, anahtarların tüm bu zaman boyunca tam karşınızda durduğunu fark ettiniz. Neden şimdiye kadar görmemiştiniz?
Salk Enstitüsü’nde çalışan ve Profesör John Reynolds’un önderlik ettiği bir araştırma takımı, nesne algılamanın altında yatan sinirsel işleyişlerin detaylarını ortaya çıkarıyor. Araştırmacılar, uyanık durumdaki beynin görsel sisteminde; yolculuk eden beyin dalgaları adı verilen sinirsel sinyal kalıpları bulunduğunu ve bunların, beynin belli belirsiz veya normalde görmenin zor olduğu nesneleri algılamasına olanak sağlamak üzere organize olduğunu bulmuşlar. Bulgular bugün Nature bülteninde yayımlandı.
Çalışmanın baş yazarı ve sinirbilim kürsüsü başkanı Reynolds şöyle söylüyor: “Eğer nesneyi, yolculuk eden beyin dalgalarıyla aynı zamanda gözünüzde canlandırırsanız; belli belirsiz duran nesnelerin görülmesinin çok daha muhtemel hale geldiğini keşfettik. Bu dalgalar, aslında algısal hassaslığa olanak sağlıyor ve bu yüzden, normalde göremeyeceğiniz şeyleri gördüğünüz zamanlar oluyor. Görünüşe göre bu yolculuk eden beyin dalgaları, nesnenin algılanmasına yol açan bir bilgi toplama süreci.”
Nanna Jespersgård/Aarhus Üniversitesi. Ç: O.
