Depresyon beyindeki kimyasal dengenin bozulmasından çok daha karmaşık bir süreç sonucu oluşuyor. Bilim insanları, depresyonu genetik, psikolojik ve çevresel faktörlere bağlıyorlar. Bir grup bilim insanı ise artık depresyonun yaşanmadan önce teşhis edilebileceğini iddia ediyor. Biological Psychiatry dergisinde yayımlanan bir makaleye göre, araştırmacılar genetik olarak depresyon geçirmeye yatkın olan çocukların beyinlerini tarayarak depresyona eğilimlerini ölçmeyi amaçlıyorlar.
Ekip bu amaçla sekiz ila 14 yaşları arasındaki 43 çocuğun beynini, beyinlerindeki kan akışlarını tespit etmek için fMRI taramasından geçirdi. Bu çocuklardan 27 tanesi depresyon geçirmeye yatkındı çünkü ailesinde depresyon geçirmiş bireyler mevcuttu. Ekip sadece beynin dinlenme süreci ile ilgilendi.
Yapılan karşılaştırmalar neticesinde, depresyona yatkın olan çocukların beynlerindeki bazı bölgelerin arasında daha sıkı bağlantı olduğunu bulundu. Bunu ilginç hale getiren ise bu çocukların depresyon geçirmiş olan ebeveynlerinin beyinlerindeki bu bölgeler de birbirleri ile sıkı bağlantı halindeydi. Ayrıca bu çocuklarda duygularla alakalı beyin bölgelerinde de sıkı bağlantı bulunurken, düşünme ve karar verme ile alakalı bölgelerinin arasındaki bağlantı zayıftı.
Ekip bu sonuçların, depresyon teşhisi koymada son derece yararlı olduğunu dile getiriyor. Ayrıca beyin bölgeleri arasındaki bağlantıların bulunması, ileriye yönelik tedavilerde de başarı sağlanması demek olacak. Ancak ekleyelim, ailenizde depresyon geçirmiş birisinin olması sizin de depresyon geçireceğiniz anlamına gelmiyor.
