Açlıktan Kıvrananlar, Tıka Basa Yiyenler ve İsraf Edenler: Onlarca Yıllık Küresel Beslenme Dönüşümünün Sonuçları

0
Ufak bir salata, bir muz ve yanında Hawaii Pizzası. Jan von Holleben

Sadece bir avuç kuru fasulye ve pilav: Dünyamızın bir kısmı açlıktan kıvranıyor. Hawaii Pizzası ve dondurma: Dünyamızın bir diğer kısmı ise tıka basa yiyor, yiyecekleri her gün çöpe atıyor. Yeni bir çalışmanın gösterdiğine göre; gıda israfı ile çevre üzerindeki baskıların artacak olmasıyla birlikte, bu uçurumun daha kötü hale gelmesi muhtemel görünüyor. Postdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü’nde (PIK) çalışan araştırmacılar, nişasta tabanlı sınırlı beslenme düzenlerinden işlenmiş besinlere ve hayvansal ürünlere doğru giden mevcut beslenme dönüşümü devam ettiği taktirde, bu dönüşümün meydana getireceği sonuçları değerlendirmişler. Yapılan hesaplamalar; yetersiz kiloda ve fazla kiloda olan kişilere, gıda bileşimine ve israfa yönelik tahminleri ilk defa bir araya getiriyor. Araştırmacıların bulguları, önümüzde ürkütücü bir görünüm olduğunu gösteriyor: 2050 yılı itibarıyla 4 milyardan fazla kişi fazla kilolu olabilir ve bunların 1,5 milyarı obez olurken, 500 milyon kişi ise yetersiz kiloda kalmaya devam edebilir.

Scientific Reports bülteninde evvelsi gün yayımlanan çalışmanın baş yazarı ve PIK’te çalışan Benjamin Bodirski, “Eğer gözlenen beslenme dönüşümü devam ederse, Birleşmiş Milletler’in açlığı dünya çapında yok etme hedefine ulaşamayacağız” diye açıklıyor. “Aynı zamanda; geleceğimiz, akıllara durgunluk veren bir ölçekte fazla kilo ve obezlik ile şekillenecek.” 2050 itibarıyla dünya nüfusunun yüzde 45’i fazla kilolu ve yüzde 16’sı obez olabilir. Bu oranlar 2010’da yüzde 29’a karşılık yüzde 9’du. Bu ilerleme, küresel gıda dağılımının yetersiz olmasının yanısıra; az işlenmiş bitki tabanlı beslenme düzenlerinden hayvan proteininin, şekerin ve yağın tam tahıllar ile bakliyatların yerini aldığı dengesiz, varlıklı beslenme düzenlerine geçişten de kaynaklanıyor.

Üstelik Bodirski’nin altını çizdiği üzere, hepsi bundan ibaret değil: “Artan gıda israfı ve hayvan proteininin giderek daha fazla tüketilmesi, tarım sistemimizin çevre üzerindeki etkisinin kontrolden çıkacağı anlamına geliyor. İster sera gazları olsun, ister nitrojen kirliliği veya ormanların kaybolması: Gezegenimizin sınırlarını zorluyor ve onları aşıyoruz.”

Postdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü. Ç: O.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz