Einstein’in Kara Deliklere Dönük Tahminlerinden Biri Nihayet Doğrulandı

0
Bilim insanları, bir kara deliğin arkasından gelen x-ışınlarını görmeyi ilk defa başardı. Tasvir: NASA/JPL-Caltech

Bir kara deliğin merkezinden çıkan kuvvetli X-ışını parıltılarının tespit edilmesi yeni bir şey değil. Fakat kara deliğin arkasından gelen ışık sinyallerini tespit etmek farklı bir şey. Bunun sebebi ise bir kara deliğin kütleçekim kuvvetinin, içeri giren hiçbir şeyin dışarı çıkamayacağı kadar güçlü olması. Hiçbir bilim insanı, kara deliklerin ötesinden gelen ışığı bulmayı başaramamıştı; ta ki şimdiye kadar.

Süperkütleli kara delikler, isimlerinin aksine evrendeki en parlak sürekli ışık kaynaklarından biri olabilir. Sahip oldukları olağanüstü kütleçekim kuvveti, her türden maddeyi bir araya getirerek etraflarında parlak bir halkaya dönüştürüyor. Taç adıyla da bilinen bu halkalar hakkında çok şey bilinmiyor. Bu yüzden bilim insanları, çıkan ışınları araştırmak üzere Dünya’dan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alan Zwicky 1 kara deliğine yönelmişler.

Bu süperkütleli kara deliğin etrafında, beklenen parıltılara ek olarak daha ufak boyutlu X-ışını “yankılarının” da bulunduğunu tespit etmişler. Aralıklarla gelen bu ışınların taşıdığı ışık imzaları, bunların aynı X-ışınları olduğunu fakat arka taraftan yansıdıklarını göstermiş; yani süperkütleli kara deliğin kütleçekimi, aslında uzay zamanı bükmüş ve bu sayede söz konusu ışınları özel teleskoplar ile tespit edilebilir şekilde eğriltmiş olmalı. Üç gün önce Nature bülteninde yayımlanan bulgular, Einstein’in genel görelilik kuramındaki önemli bir tahmini de destekliyor.

1915 yılında Einstein, ışığın süperkütleli kara deliklerin etrafında bükülebileceğini öne sürmüş. Çalışmanın eş yazarı ve gökbilimci Roger Blandford, bir açıklamada şöyle söylüyor: “Gökbilimciler bundan 50 yıl önce bir kara deliğin yakınındaki manyetik alanın ne gibi özellikler sergileyebileceğini tahmin etmeye başladıklarında, günün birinde bunu doğrudan gözlemleyecek teknolojilerimizin olabileceğini ve Einstein’ın genel görelilik kuramını iş başındayken göreceğimizi düşünmemişlerdi.”

Araştırma, ünlü fizikçinin yarım asırdan uzun zaman önce tahmin ettiği şeyi ilk defa onaylıyor.

Çalışmada yer almayan ve Wayne Eyalet Üniversitesi’nde çalışan gökbilimci Edward Cackett, Technology Review sitesine şöyle konuşuyor: “X-ışını yankılarının imzasını daha önce görmüş olsak da, kara deliğin arkasından gelen ve görüş hattımıza doğru bükülen yankıları ayırmak şimdiye kadar mümkün olmamıştı. Bulgular, cisimlerin kara deliklere nasıl düştüğünü ve kara deliklerin etraflarındaki uzay zamanı nasıl büktüğünü daha iyi anlamamızı sağlayacak.”

Kara delikler, hem gerçek hem de mecazi olarak evrenin en büyük gizemlerinden biri. Bir kara deliğin uzak kısmına bakış atmak, astrofizikçiler için muazzam bir adım niteliğinde. Bu yeni gelişmeyle birlikte kara deliklerin nasıl büyüdüğü, nasıl enerji alıp yaydıkları ve etraflarındaki galaksilerin oluşmasına nasıl yardımcı oldukları gibi gizemlerin ortaya çıkarılmasına bir adım daha yaklaşılacak.

Çalışmanın baş yazarı ve Stanford Üniversitesi’nde astrofizikçi olan Dan Wilkins, “Bu yankıları kullanarak, kara deliğin hemen dışındaki olağanüstü ortamın görüntüsünü nasıl oluşturacağımızı öğreniyoruz” diyor VICE‘a.

Bu çaptaki bir görüntüleme için elbette güçlü aletler gerekiyor. Tespit edilen x-ışınları iki özel teleskobun; NASA’nın NuSTAR teleskobu ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) XMM-Newton teleskobunun kullanılmasıyla yakalanmış. ESA, Athena isimli yeni bir x-ışını gözlemevi üzerinde çalışıyor. Gözlemevinin, astrofizikçilere bu karadeliklerin arkasını benzersiz çözünürlükte görme fırsatı sağlaması umuluyor.

“Eğer galaksilerin nasıl oluştuğunu anlamak istiyorsanız” diyor Wilkins, “bu devasa miktarda enerji ile gücü; üzerinde çalıştığımız bu inanılmaz derecede parlak ışık kaynaklarını ortaya çıkaran kara deliğin dışındaki bu süreçleri gerçekten anlamanız gerekiyor.”

 

 

 

 

Yazar: Hannah Seo/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz