Ney??
Japon cerrahlar, bir ergenin yumurtalığından bir saç kütlesi ve küçük, kusurlu bir beyin çıkardılar.
Geçenlerde Neuropathology bülteninde yayınlanan bir teze göre, oldukça sıradan bir şekilde başlayan ameliyat, gencin karnından 10 santimetrelik bir ‘canavarın’ çıkarılmasıyla sonuçlandı.
Japon cerrahlar, 16 yaşındaki bir kız hasta üzerinde olağan bir apandis ameliyatı yürütürken, kızın yumurtalıklarından birinde büyümekte olan bir tümör keşfettiler.
İçinde buldukları şey, katıksız bir kâbus malzemesiydi; saç, kemik … ve küçük, kusurlu bir beyin.
Tümörün teknik terimi, yetişkin kist teratoması. ‘Teratoma’ kelimesi, Yunanca’da canavar anlamına gelen teratos kelimesinden geliyor, ve bunun sebebini görmek kolay.
Bunlar, bir vücudun içerisindeki bir hücre kitlesi farklı doku türleri haline geldiği zaman oluşuyor, bu dokular arasında kemik, sinir, saç ve hatta diş var. Bunlar genelde bir kapsül tarafından çevrelenen iyi huylu tümör oluyorlar ve bu sayede alınmaları nispeten kolay oluyor.
Kendi maceraperest hücrelerimizden meydana gelen teratomalar, rahimdeyken emilen ayrı bir embriyodan gelişen parazitsel ikizler ile karıştırılmamalı.
Bunlar, herhangi bir kanserde olduğu gibi, hücre büyümesini kontrol eden normal sinyallerin başarısızlığa uğradığı zaman oluşuyorlar. Teratomalar ayrıca, yaramazlık yapan kök hücreler gibi de davranıyorlar.
Bu özel vakada, Japon kızın yumurtalığında bulunan gelişmemiş bir yumurta hücresi, sessizce durmak için gelen sinyalleri önemsememişti.
Yumurta hücresi sadece bölünmedi, bu yeni hücreler, bir beyinsapı ve beyinciği andıran beyin benzeri bir yapıyı kaplayan, ince bir kemik katmanı ile saç kökleri şeklini almıştı.
Yumurtalık tümörlerinin kabacak yüzde 20’sinin farklılaşmış dokular içerdiği ve bu durumun, böylesi teratomaları şaşırtıcı şekilde yaygın hale getirdiği tahmin ediliyor.
Nadir olarak ölümcül olsalar da, sinir hücreleri içeren tümörler benzersiz bir tehlike oluşturuyor; bunlar, bağışıklık sisteminin kanseri bir tehdit olarak algıladığı durumda, hastanın kendi beyin hücrelerinin düşman sanılmasına neden olabiliyor.
Neyse ki bu hasta, kendi sinir sistemine karşı oluşan hiçbir bağışıklık tepkisi belirtisi göstermedi.
Bir teratomanın içerisinde sinir hücreleri keşfetmek o kadar da olağandışı olmayabilir, fakat bu tümör vakasında olduğu gibi bunları nörolojik bir yapıda dizilmiş halde bulmak son derece nadir bir durum. Özellikle de sinir sinyali taşıyabilen dokuları.
New South Wales Üniversitesi’nden Angelique Riepsamen’in New Scientist’a söylediği üzere: “Merkezî sinir sisteminkine benzeyen nöral öğeler, yumurtalık teratomalarında sık sık bildiriliyor, fakat yetişkin beynine benzeyen yapılar nadir durumda.”
Tamamen gelişmiş olan beyin kökü, hayat veren işlevlerden sorumluyken, beyincik, hareketimizi kontrol etmede kilit bir role sahip. Ancak içiniz rahat olsun, bu ergen bireyin içinde bulunan bu küçük hücre damlacıkları, düşünen ve hisseden bir şey olmaktan uzaklar.
Japon cerrahlar tarafından tamamen gelişmiş böylesi bir teratomanın bulunması, yakın tarihte ilk kez yaşanmıyor. 2002 yılında, 25 yaşındaki bir japon kadından, gelişen organlar, kafa, vücut, el ve ayaklar ve hatta bir penisin temelleriyle birlikte bir tümör çıkarılmıştı.
Bunlar, kulağa doğrudan bir korku filminden gelen şeyler gibi gelebilir, fakat teratomalar, bizi neyin geliştirdiğine dair etkileyici sezgiler sağlıyor.
Bu hastanın, ameliyatının ardından hızlı şekilde iyileşmesini umuyoruz.
ScienceAlert