Hamile Kadınların Genital Uçuk Hakkında Gerçekten Bilmesi Gerekenler

1
Portrait of Expressive baby

Geçenlerde maternal enfeksiyon (hamilelikte annenin geçirdiği ve bebeğine geçirme tehlikesi yaşadığı enfeksiyonlar) ve otizm arasındaki ilişkiyi araştıran yeni bir çalışmanın bir gazetede yayımlandığını gördüğümde yüreğim burkuldu. Çünkü “otizm” ve “uçuk” gibi iki tane dillere pelesenk olmuş kelimeyi kamuoyunun tepkisini düşünmeden öylece bir yayın organında kullanamazsınız.


Cinsel yolla bulaşan hastalıklardaki (CYBH) tehlike! : Uçuk (herpes) virüsü ile enfekte hamile kadınlar iki kat daha fazla otizmli bebek sahibi olmaya yatkınlar. (Ama durum böyle değil.)

Anne olmak her kadın için zordur ama özelikle genital uçuk (herpes) denilen HSV-2 tipi virüse sahip olanlar için daha da zordur. Doktorların çoğu, konu CYBH konusuna gelince biraz zamanın gerisinde kaldılar. Özellikle de herpes virüsünün insanları damgalama konusundaki kayda değer bir geçmişi vardı. Hatta tıp otoriteleri bile CYBH’ler içinde açık ara en yaygını olan uçuk virüsü -hatta bir alt tipi hiçbir semptom vermemektedir- konusunda farklı tutumlarda bulunmuştur.

O zaman bu yeni korkutucu çalışmanın altında yatan nedir ve her 5 hamile kadından biri herpes virüsü taşıdığına göre gerçekten endişelenmemiz gereken durum nedir?

Herpesli kadınlar: Bu yeni çalışma sizi kapsamıyor.

Hem de hiç! Bahsi geçen ve maalesef yanlış raporlanan hamilelik sırasında HSV-2 enfeksiyonu geçiren kadınların otistik spektrum bozukluğu teşhisli bebek sahibi olma riskinin yüksek olabileceği hakkındaki çalışma Çarşamba günü mSphere’de yayımlandı.

Otizme neyin neden olduğu konusunda hala bir sonuca ulaşılabilmiş değiliz, ama çoğu araştırmacı genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesi sonucunda bu bozukluğun ortaya çıktığını düşünüyor. Sıklıkla dile getirilen çevresel etkenlerden biri hamilelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar. Pek çok fare deneyinden ve otizmli çocuklar hakkında daha önce yapılmış bilimsel çalışmalardan yararlanan bilim insanları, hamileliğin erken ve orta dönemlerinde geçirilen enfeksiyonlar ile otizm ve şizofreni gibi nörolojik problemler arasında bir ilişki buldular.

Bu yeni çalışma herhangi sarsıcı bir gerçeği ortaya çıkarmadı. Kendinden önceki birkaç çalışmanın yaptığı gibi hamilelik sırasında görülen herhangi bir enfeksiyon ile otizm tanısı arasındaki ilişkiyi ortaya koydu. Buradaki kilit nokta hamilelik sırasında ortaya çıkan enfeksiyon. Yani özellikle herpes enfeksiyonunun bu konuyla bir ilgisi yok.

Hamileliğinden önce sinir hücrelerinde bir süre kronik (6 haftadan uzun seyirli olan) CYBH taşıyan annenin bebeğinde otizm açısından herhangi bir risk artışı görülmemiştir. Asıl önemli olan konu virüsün kendisinin değil vücudun bağışıklık sisteminin virüse karşı gösterdiği tepkidir. Bahsi geçen araştırma sadece HSV-2 virüsü üzerinde yapılmıştır. Yani diğer enfeksiyonların otizmle olan ilişkisi araştırılmamıştır. Bu çalışmanın dışında hamilelik sırasında görülen enfeksiyonların, otizm riskini 1/3 oranında arttırdığına dair sadece bir çalışma bulunmaktadır. Yani bir gribin mi yoksa bir herpesin mi otizm görülmesi konusunda daha tehlikeli olduğu bilinmemektedir.

Doğrudan bir tek enfeksiyonu suçlamak çok mantıklı görülmemekle birlikte yukarıda da bahsettiğim gibi enfeksiyon, otizm için risk oluşturan çevresel ve genetik faktörler yapbozunun sadece bir parçasıdır.

Bu kadar dikkat çeken durum ise herpes virüsünün bu çalışmada göze sokulmaya çalışılması. Bunun daha önce CYBH enfeksiyonuna sahip kişilere yapılan damgalama durumunu tekrardan canlandırma gibi göründüğü aşikar. Sadece önemli olan (geçmişteki bilgi ile aynı şekilde) herpes enfeksiyonunu hamileyken geçirmemek.

Aslında bebek bekleyen anneler herpes enfeksiyonları için endişelenmemeliler. Anneden yeni doğan bebeğe geçebilen herpes virüsünün, (ki bebek için öldürücü olabilir) HSV-pozitif olan anneleri doğum sırasında sezaryen ameliyatını seçmek zorunda bıraktığını duymuş olabilirsiniz. Ama pek çok vakada bu doğru değildir. Tekrar söylemek gerekirse, enfeksiyonu hamilelik sürecinde geçirdiyseniz bu bir problem yaratabilir. Ve aslında yapılan bir çalışmaya göre ortaya şöyle bir durum konulmuştur: “Enfeksiyonu hamileliğinin ilk veya ikinci trimesterinde (üç aylık süreç) geçiren anne, bebeğine bu virüsten korunması için gereken antikorları geçirip onu koruyabilir.” Aynı şekilde hamilelikten önce enfeksiyonu geçiren annenin de durumu bu şekildedir. Burada risk hamileliğin geç döneminde enfeksiyonu geçiren anneler için söz konusudur. Çünkü bebekleri henüz virüsle savaşacak kadar antikora sahip olamamışlardır.

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre geçirilmiş herpes öyküsü olan veya hamileliğin erken döneminde herpes geçirmiş olan annenin bebeğine bu hastalığı geçirme riski %1’den azdır. Risk, eğer enfeksiyon hamileliğin son dönemlerinde geçirildiyse %50’lere ulaşmaktadır. O yüzden eğer enfeksiyon hamileliğin son döneminde geçiriliyorsa veya genital bölgede görünür uçuk kabarcıkları varsa annenin normal doğum yerine sezaryen ameliyatını seçmesi tavsiye edilebilir. Bunun dışındaki HSV-pozitif anneler nasıl istiyorlarsa o şekilde doğum yapabilirler.

Peki neye ihtiyacımız var? Daha fazla test edilmeye!

Doğacak bebeği HSV ilişkili risklerden korumak için en iyi yol hamile kalındığında CYBH ile ilgili durum taraması yaptırmak – ayrıca hamilelik sürecinde cinsel ilişki kurmaya devam edilecek partnerin de aynı şeyi yapması gerekmektedir. Çalışmalar herpesi olan insanların çoğunun bu hastalığa sahip olduklarının farkında olmadıklarını gösterdi – CYBH’li insanların çoğu herhangi bir semptom göstermemektedir – yani hamile kişi ve partnerinin test yaptırması hayati öneme sahiptir. Partnerler genital bölgelerinde kaşıntılı döküntüler olmadığı konusunda emin olabilirler ama bu HSV-2 virüsü bulundurmadıkları anlamına gelmiyor. Döküntüler olsa da olmasa da bu virüs kolayca geçebilir. İlk ultrason randevusunda tam bir CYBH taraması istemek özellikle birbirine adanmış tek eşli ilişkiler için kulağa komik geliyor olabilir. Ama eğer iki tarafta hastalık durumunu bilmiyorsa öğrenmek için tam zamanı.

Bilgi güçtür; HSV-2’nin bulaşmasını önlemek mümkündür. Kondomlar riski yarı yarıya düşürürler. Kimi araştırmalara göre baskılayıcı anti-viral terapi de aynı şeyi yapar. Eğer virüsü kaptıysanız, endişelenecek bir durum yok. Siz ve doktorunuz semptomlarınızı inceleyerek en mantıklı gebelik planını bulabilirsiniz.


Çeviren: Semih Yegen

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz