İşitme Kaybını Tedavi Yolunda Önemli Gelişme

0
Fotoğraf: franz12/iStock

Yaşlanma, gürültü ve belli kanser ilaçları ile antibiyotikler sebebiyle gerçekleşen işitme kaybı geri çevrilemiyor çünkü bilim insanları, dış ve iç kulaktaki (işitme için gerekli) duyu hücreleri öldüğünde mevcut hücreleri yeniden programlayıp bu hücrelere dönüştüremiyor.

Fakat Northwestern Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan araştırmacılar, kulaktaki kıl hücrelerini dış ya da iç hücrelere programlayan ana bir gen keşfetmişler. Bu yeni gelişmeyle beraber bilim insanları, işitme duyusunu geri getirme yolunda söz konusu hücrelerin gelişmesini önleyen önemli bir engelin de üstesinden gelmiş oluyor.

Çalışma dört gün önce Nature bülteninde yayımlandı.

Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesinde anestezi, nöroloji ve sinirbilim profesörü olan baş yazar Jaime Garcia Anoveros şöyle aktarıyor: “Bulgularımız, bir hücre tipini diğerine dönüştürme noktasında ilk belirgin hücre anahtarını sağlıyor” diyor. “İç ya da dış kıl hücresi oluştururken daha önce mümkün olmayan bir araç sağlayacak. Önemli bir engelin üstesinden gelmiş bulunuyoruz.”

ABD’de yaşları 55 ila 64 arasında değişen yetişkinlerin yaklaşık yüzde 8,5’i işitme kaybı yaşıyor. ABD Hastalık Denetim Merkezlerine (CDC) göre 65 ila 74 yaş arasındaki kişilerde yaklaşık yüzde 25’e ulaşan bu sayı, 75 yaş ve üstü kişilerde yüzde 50’ye çıkıyor.

Bilim insanları günümüzde yapay bir kıl hücresi oluşturabiliyor fakat bu hücre farklılaşıp, iç veya dış hücreye dönüşmüyor. Söz konusu hücreler, işitmenin gerçekleşmesi için gerekli olan farklı işlevlere sahip. Keşif, bu özel hücrelerin geliştirilmesine giden yolda önemli bir adımı temsil ediyor.

Kulak salyangozu tarafından üretilen dış kıl hücrelerinin ölümü, sağırlığın ve işitme kaybının en sık görülen sebebini oluşturuyor. Bu hücreler embriyoda gelişiyor ve çoğalmıyor. Ses dalgalarının basıncına yanıt olarak genişleyip büzülen dış kıl hücreleri, sesi içteki kıl hücreleri için yükseltiyor. İç kıl hücreleri ise bu titreşimleri nöronlara aktararak duyduğumuz sesleri meydana getiriyor.

İç ve dış hücrelerin eşgüdümlü hareketini tarif ederken hayranlığını gizleyemeyen Garcia Anoveros, “Bir bale gibi” diyor. “Dıştakiler çömelip zıplıyor ve içtekileri kulağın içine doğru itiyor”

“Kulak güzel bir organ. Bir memelide, hücrelerin bu kadar hassas konumlandığı başka bir organ yok. Yani mikrometrik hassasiyetten bahsediyorum. Yoksa işitme gerçekleşmez.”

Northwestern’da çalışan bilim insanlarının keşfettiği ve kulaktaki kıl hücrelerini programlayan ana genin adı TBX2. Bu gen ifade edildiğinde, hücre bir iç kıl hücresine dönüşüyor. Gen engellendiğinde ise hücre dış kıl hücresi oluyor. Garcia Anoveros, bu hücrelerden birini oluşturabilmek için bir gen kokteylinin gerekeceğini söylüyor. Kıl hücresi olmayan bir hücreden kulak salyangozuna ait bir kıl hücresi oluşturmak için ATOH1 ve GF1 genleri gerekiyor. Daha sonra ihtiyaç duyulan iç ya da dış hücrenin oluşturulması için TBX2 açılıp kapatılıyor.

Hedef, kıl hücreleri arasında örgü gibi dağılmış destek hücrelerinin yeniden programlanıp dış ve iç kulak hücrelerine dönük yapısal destek sağlanması.

“Artık iç ve dış kıl hücrelerini özel olarak nasıl oluşturacağımızı anlayabiliyor; ikincisinin ölmeye ve sağırlığa sebep olmaya neden daha yatkın olduğunu belirleyebiliyoruz” diyor Garcia Anoveros. Bilim insanı, araştırmanın halen deneysel aşamada olduğunun altını çiziyor.

 

 

 

 

Yazar: Marla Paul/Northwestern Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz